Bakın şimdi… Hiç Bütün enerjisini, aldığı maaşı hak etmek için, tepeden tırnağa ter içerisinde kalan çalışan ile, Başkasının sırtından nemalanan yatış çalışanı aynı kefeye koyulabilir
Ne tuhaf değil mi; Mustafa Kemal Atatürk gibi bir adam çıkıyor… Taa 100 sene önce Padişah olabilecek erki ele geçirmişken Halife bile olabilecekken Hele ki
Taa 105 sene önce, Annelerinden… Savaşamayacak durumda yaşlı babalarından… Sevdiklerinden peşinen helallik alıp, Siperden sipere, Gözünü kırpmadan şehadet şerbeti içmeye koşmuştu fakir Anadolu’nun kahramanları… “Çanakkale
Yıllar geçecek… İster fincanımızda bakır cezvede kömür ateşinde kaynamış 40 yıl hatırı olan kahve, İster bardağımızda odun ateşinde demlenmiş tavşan kanı çay, İster de kadehimizde
Her öğretmenin, hatta öğretmenlerin çoğunun öğretmenler gününü kutlayamayacağım çünkü; Cep telefonumuz YOK, Arabamız YOK, Uçağımız YOK, Silahımız YOK, Tarım Ürünleri DIŞARIDAN, Hayvan DIŞARIDAN İthalatımız İhracatımızdan
Ama Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözünü aklımızdan an olsun çıkarmayalım; Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden, rahat yaşama yollarını aramayı itiyat haline getirmiş milletler, evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini
Tarih boyu zaferlerimiz oldu… Hezimetlerimiz de… Halk ezilirken, yöneticilerin nasıl şaşalı yaşadıklarını unutmadık… Büyük Türk İmparatorluğunun kuruluş, yükselme, duraklama, gerileme, dağılma ve yıkılış sebeplerini unutmadık…
Diyorlar ki; Amma da abartıyorsunuz; Mustafa Kemal olmasaydı bir başkası olurdu! Olmazdı arkadaşım, olmazdık. İmparatorluğu atalarından miras almış varisleri bile vatan toprağının tamamını değil mal
Koskoca İmparatorluk, babadan oğula geçen ve tüm yönetim kademelerinin aile erkanı tarafından oluşturulan bir sistemle yönetiliyordu; koskoca toprakların ve üzerinde yaşayan insanların kaderi tek bir
Çanakkale Zaferini kutluyoruz? Hakkımız! … Çanakkale Zaferi şiirleri okunacak Her gazete de Çanakkale Zaferi ile ilgili bir manşet atılacak Her televizyon kanalı münasip bir yerine
Hayatım sen; Okyanusun neresi olduğunu bilmediğim yerinde, Rotasını kaybetmiş, Pusulası bozulmuş ve Bulutlardan Kuzey Yıldızını da göremez halde, Sağa Sola dönen bir gemi iken ben…
Yıllar öncesi, Daha yeni yazmayı yeni öğrenmişim; 1986 1987 gibi, Yeni yıldan bir kaç gün önce, (Bu tabiri yazarken bile ne günler geçmiş gitmiş neler
Son Yorumlar