Şimdiye Kadarki En Büyük Bira Koşusu, The Greatest Beer Run Ever
Savaşa girmek kolaydır ama savaştan çıkmak zordur.
Savaşta bir çocuk hayatını kaybettiğinde, onun intikamı için başka çocukları da peşinden gönderir çocuğun vatandaş olduğu ülkenin siyasileri.
Amerika Birleşik Devletleri Vietnam’a neden girdi? sorusunu, gerçekten yaşanmış bir olay ile sorguluyor film.
Bu filmi Türkiye’mizden örnek vererek atlatmaya çalışayım;
Şehit haberi gelir,
Türkiye’mize, şehidimizin şehrine, şehidimizin ilçesine, şehidimizin beldesine, şehidimizin mahallesine, köyüne kor gibi düşer…
Şehidimizin evi konu komşu ve daha önce az karşılaştıkları, basından gördükleri veya hiç görmedikleri devlet erkanı ile dolar…
Devlet erkanının katıldığı bir tören ile şehidimiz toprağa verilir…
İlk bir kaç gün böyle geçer…
Eve doluşanlar yavaş yavaş kendi evlerine çekilmeye başlar…
Ateş düştüğü yeri yakmıştır…
Evlere gidenler, eğer işsiz güçsüz, evden dışarı adım atmayan veya gününü orada burada geçiren çocukları varsa, şehit evinde kulaklarına çalınan, şehidin ne kadar vatansever birisi olduğundan bahsederek kendi çocuğuna şehidin vatanseverliğini örnek gösterir…
Kendi çocuğunu eleştirir, eleştirinin dozu yoktur…
Çocuk, vatanseverliğini göstermek için illaki asker veya polis veya şehit mi olmalıdır?
Mesleği varsa ama iş ortamı yoksa, iş bulamıyorsa sadece kendi sorunu mudur?
Savaşta yer almak ile mi vatanseverlik ölçülür, vatanını en çok seven görevini en iyi yapan değil midir?
Eleştirilen çocuk, bir şeyler yapabilmek adına, en azından cephede bulunan mahalledeki arkadaşlarına moral vermek için, onların en sevdikleri yiyecekleri, içecekleri arkadaşlarına ulaştırmaya karar verir…
Mahalleden ailelerde çocuğumuza, gittiği yerdeki çocuklara ulaştırmak adına bir şeyler verirler…
Yolculuk başlar…
Şans yaver gider. Sıkı sıkı olan kapılar açılır…
Kendi ülkesinin sınırları dışında olan, başka ülkelere ait olan topraklara gitmek zorunda kalır…
Kendi arkadaşlarının savaştığı yerlerde, asıl o coğrafyanın insanlarını da görür. İnsanlar ile tanışır, konuşur, muhabbet eder…
Onlarında hayalleri olduğunu, kendisi gibi, insan gibi bir hayat yaşamaya çalıştıklarını anlar…
Sivil kıyafette olmasına rağmen kendisini gören çocukların gözlerindeki korkuyu hisseder.
Neden korktu ki diye kendi kendine düşünür.
Bu topraklarda yer almanın benim vatanımla, vatansever olmak ile ne alakası var diye sorular sorar kendine cevaplar arar.
Arkadaşlarını görür; hepsi kelle koltukta gezmektedir, tedbir elden an bırakılmaz; kör kurşun veya havan topu ne zaman çıkıp gelecek belli değildir.
Benim vatanım Türkiye.
Ama burası Türkiye değil, bambaşka dil konuşulan, bambaşka insanların olduğu bambaşka bir yer.
Buradaki insanlarda buranın vatanseveri değil mi?
Ama olur mu?
Oradakiler bize düşman olan teröristler, oradan bize saldıracaklar, onlardan önce hareket etmeliyiz, ileri karakol kurmamız lazım, para ile sözde işin uzmanına yazdırılmış uydurma raporlar, para ile çalışan gazetecilerden uydurma haberler ile başka ülkenin bir vatan ve o ülkenin de vatanseverleri olduğu hiçe sayılır…
Bir teröristi öldürmek için ateşlenen roketler, başkasının güzel coğrafyasını yağmalar…
Barış gücü!
Artık savaşa kılıf barış gücü söylemi.
Biz oraya barış götürüyoruz. Ele geçirmiyoruz, sömürmüyoruz, her öldürdüğümüz insan kötü?
Savaş açan ile, savaş için girilen yerlere dikkat edin, siyasetçilere bir şey oluyor mu her nedense onların dikkate değer evlerine, zenginliklerine bir şey olmamaktadır, olan halka olmaktadır, olan halkın yaşam alanlarına olmaktadır…
Şehit olanda nasıl olsa siyasetçinin çocuğu değildir, halktan birileridir, seçen halktan birilerinin çocuğudur.
Filler tepişir, çimenler ezilir…
Politikacılar vatansever değildir, politikaya girebilmek için tomar tomar parayı akıtan politikacılara güvenmeyin, her dediklerine biat etmeyin, karşılığı olmazsa o kadar para saçarlar mı düşünün!
Aman dikkat!
Benim Puanım: 8 / 10
IMDB Puanı: 6,8 / 10
Yönetmen: Peter Farrelly
Senaryo: Brian Hayes Currie, Peter Farrelly, Pete Jones
Ülke: ABD
Tür: Macera, Komedi, Dram, Savaş
Vizyon Tarihi: 30 Eylül 2022 (ABD)
Dil: İngilizce
Müzik: Dave Palmer
Oyuncular: Zac Efron, Russell Crowe, Bill Murray, Kevin K. Tran