Şeytan, İçimizdeki Karşı Konulmaz Dürtü, Tolstoy
Kuranı Kerim, İbrahim Suresi 22. Ayeti’ni okuyalım.
İş bitirilince şeytan da diyecek ki: “Şüphesiz Allah, size gerçek olanı söz verdi. Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz. O hâlde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz ben, daha önce sizin, beni Allah’a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, zalimlere elem dolu bir azap vardır.”
Bu ayette şeytan konuşturulmaktadır.
Şeytan, insanlara yalan vaatlerde bulunup onları aldattığını itiraf etmektedir. Bununla birlikte şeytan, doğru yolda gitmek isteyenleri zorla yoldan çıkaracak gücünün bulunmadığını, insanlara sadece vesvese yoluyla telkinde bulunduğunu, onların da bunu kabullendiğini ifade ederek şeytanı değil, insanların kendilerini kınamaları gerektiğini söylemektedir. Çünkü şeytan dünyada insanlara ancak vesvese ve ayartma yoluyla ulaşabilmekte, onların işlediği günahları kendilerine sadece güzel göstermeye, kendi heveslerine uymada ahlaken bir sakınca olmadığına onları inandırmaya çalışmaktadır. Yani asıl şeytan, insanın kendi nefsi, arzu ve hevesleridir. İnsan nefsinde şehvete, boş ve bâtıl inançlara önceden bir eğilim ve yatkınlık olmasaydı bu şeytanî vesvese ve ayartmalar etkili olamazdı. İşte şeytan “Beni kınamayın, kendinizi kınayın.” diyerek bu gerçeğe de işaret etmek istemiştir.
Tolstoy, Şeytan’ın hilelerini, Şeytan: İçimizdeki Karşı Konulmaz Dürtü hikayesi ile çok güzel örneklendirmiştir.
Şeytanın, Hz. Muhammed’e (Allah’ın selamı O’nun üzerine olsun) anlattığı hilelerini www.omurokur.com/2014/07/seytan-hz-muhammede-hilelerini-anlatiyor/ adresinden okuyabilirsiniz.