Sedat Peker Ne Anlatıyor, Ciddiye Alınmalı mı?
Sedat Peker;
Yıllardır ismini duyduğumuz,
Şatafat içerisinde yaşayan,
Çevresinde bir sürü adam ile gezen,
İş adamı, suç örgütü lideri, mafya babası olduğu söylenen Sakarya doğumlu, Kafkas kökenli bir Karadenizli.
Suç örgütü lideri ve mafya babası unvanlarına rağmen ortada elini kolunu sallayarak geziyor ise ya devlet için çalışıyordur yada devlet yetkilileri ve/veya devlet yetkililerine söz geçirecek birileri ile haşır neşirdir.
Sedat Peker’in prompter kullanmadan, doğaçlama, sokak jargonu ile konuşmasının, sanki yıllardır içine attığı, bildiği günahlarından rahatsızlık duyup da, son son günahlarından arınma amaçlı olan birisinin gibi olduğunu söyleyebilirim.
Ayrıca her bir videosu ile çoğu Youtuber’ın imreneceği bir izleme sayısına ulaştı.
Bu videoların bu kadar izlenmesinin de bir sebebi var; bence bu sebep artık Vatandaşlar artık fark ettikleri kötü gerçekleri, bu kötü gerçeklere bizzat şahit olmuş ve sözüne itimat ettikleri birisinin ağzından duymak istemeleri…
Bu yazıyı yazana kadar çıkmış bütün videoları izledim
Videolar hakkında başka birisinin yorumunu ise ne izledim ne de okudum. Bütün yorumlar tamamen bana ait çıkarımlardan oluşmaktadır.
Videolarda görünen kitaplar: Omertà: Suskunluk Yasası – Mario Puzo, Baba’nın Dönüşü – Mark Winegardner, Aptallar Erken Ölür – Mario Puzo, Hayırsız Peygamber Bob Dylan – Mike Marqusee, Kovulan Sosyalist Troçki – Isaac Deutscher, Her Şey Seninle Başlar – Mümin Sekman, HZ. Ali İslam’ın Doğuşu ve İlk Ayrılıklar – Oral Çalışlar, Ezilmiş ve Aşağılanmışlar – Dostoyevski, Son Cüret – Yılmaz Özdil
Kitapları değerlendirdiğimizde ve verdiği tarihi örneklere baktığımda ve ayrıca beden dilini okuduğumda ise “hani böyle olmayacaktı” diyen birisinin intikam almadan ölmeyeceğim diyen birisini görüyorum.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu başta olmak üzere, bir hafta sonra önemli şeyle açıklayacağım diyen kimsenin hayatta bırakılmadığı notunu da buraya düşeyim.
Sedat Peker’in söylediklerinin bir çoğu politik manipülasyonlar ile alakalı.
Yakın tarihimizde yaşanan ve bizlerin de bizzat şahit olduğumuz aşağıdaki olaylara bakalım ve Sedat Peker’in söylediklerinin ciddiye alınıp alınmaması gerektiğine birlikte karar verelim;
Bundan bir kaç sene önce Türkiye Cumhuriyeti’mizde,
Gizli tanık sıfatı ile sözde itirafçıların itiraflarından, ki bunlar terörist veya vatan haini çıktı;
Yüksek rütbeli askerler, polisler, istihbaratçılar görevlerinden alındı, hapishanelere konuldu,
Bir tane milletvekiline suikast yapacaklar diye ülkenin tüm gizli bilgilerinin bulunduğu kozmik odaya, yetkilendirilmiş süper savcı ile girilerek tüm gizli bilgiler çıkarıldı,
Eski Genel Kurmay Başkanı Terör Örgütü kurmak suçu ile tutuklandı,
Bank Asya adlı bankaya para yatırdılar diye insanlar FETÖcü ilan edilerek mesleklerinden men edildi,
Siyasette ise bir tarih belirlendi ve öncesi ak kabul edildi, siyasette FETÖcüler cezalandırılmadı.
İhaleler isimlerini bildiğimiz iş adamlarına gitmekte, neden? Başka şirketler neden kalkındırılmaya çalışılmıyor?
Bazı iş adamları, devletin kıyakları ile ülkede mal sahibi yapılıyor daha sonra da çeşitli tezgahlar ile bu sahibi olan iş adamlarının mal varlıklarına politik şahsiyetler tarafından el konuluyor. (Devlet adına değil, şahıs adına)
Bakanlıklarda özel hazırlanan dosyalar varmış, organize işlere dosya teslim edilerek kanıtlar uydurmaları ve kafaya takılanların kanıtlanmış suçlu olmaları sağlanıyormuş.
Üniversite mezunları iş bulamazken,
Birilerinin paçalarından ter akıp da geçimini zar zor idare ederken,
Bazı milletvekili çocuklarının genç yaşta kondukları servetin kaynağı sorulduğunda; alın teri ile olduğu ileri sürüldü,
Maaşı ile mal varlığı arasında orantısız olan devlet görevlilerine ne demeli!
Dünyada uyuşturucu kullanılan şehirlerin 2. sinin İstanbul, 3. sünün Adana olması bilgisi beni şaşırttı. Ama uyuşturucu özellikler Kokain trafiğinde Türkiye’nin aktif olması bizi kim yönetiyor düşüncelerini insana sordurtuyor.
Belediye Başkanı, Millet Vekili adayı olabilmek için bile dünya para harcayanlar, vatandaşa hizmet için mi servetlerinden harcamaktalar yoksa kendi servetlerine servet katabilmek için mi?
İktidar sahipleri neden basını ele geçirmeye çalışıyor?
Çünkü haberler, diziler ile vatandaşın algısını kendi taraflarına çekmeye çalışıyor, kendi karşıt düşüncelerini ötekileştiriyor…
…
Müge Anlı’nın programları bile emniyet birimleri tarafından takip edilip, bahsi geçen suçlara ilişkin programda elde edilen kanıtlar değerlendirilirken,
Sedat Peker gibi bir ismin; isim, zaman, konum olarak verdiği bilgilerin cesaretli, ben vatanseverim, ölümüme de olsa bu işin aslını astarını ortaya çıkaracağım diyen savcılar tarafından soruşturulması gerekmektedir.
At izi İt izinden ayrılsın artık.