Boğaziçi Üniversitesi Olayları
Ak Parti veya iktidar yanlısı görüşünüzden sıyrılın,
İktidarın, sizin tuttuğunuz değil de başka bir siyasi görüşün elinde olduğunu düşünün,
Bir de aşağıya Allah’ın ayetini Türkçe yazayım;
Nisa Suresi 58. Ayet
Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”
Kendinize, yakınlarınıza nasıl davranılmasını isterdiniz?
Şimdi gelelim Boğaziçi Üniversitesi olaylarına…
Boğaziçi Üniversitesi’nin resimlerine bakıyorum da, belki de asıl sorun Boğaziçi Üniversitesi’nin arazisidir?
Boğaziçi Üniversitesi; ailesinin parası olup da, düşük puanla istediği bölümün diplomasını alanların değil, üniversite sınavında en yüksek puan almış öğrencilerin girebildiği üniversitelerden biridir, hatta bu yazıyı okuyan bir çok kişinin, üniversite sınavına hazırlanırken tercihlerinin ilk sırasına “hadi Bismillah” diye yazdığı üniversitenin adıdır.
Eğitimin kalitesi sayesinde mezun olmak yüksek ücretle iş bulmakla eş değerdir. Bazı büyük şirketler için tercih sebebidir.
Yüksek puan alan öğrencinin kapasitesi vardır ama onu dışarıya hazırlayan müfredat içeriği ve öğretim görevlisinin kalitesidir.
Düşünün bir kere; yıllarca içeriden öğretim görevlilerinin oyları ile seçilmiş kişilerin rektör olarak atandığı ve başarılı olduğu bir üniversitede şimdi dışarıdan atanan bir rektör mevcut, MANTIKLI mı?
Boğaziçi’nde öğretim görevlisi olsanız siz ne kadar sindirebilirsiniz?
Boğaziçi’ni bırakın, kendi üstünüze, siz kendinizin hak ettiğinizi düşünürken dışarıdan bambaşka birinin atandığında ne hissedersiniz?
Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciler; rektörün atanmasına, rektörün isminden dolayı değil, Boğaziçi’nden olmamasına rağmen, siyasi yakınlığından dolayı, yani liyakatin bozulmasından ve üniversite için başka tezgahların kötü kokusunu aldıkları için karşı çıkmaktalar!
Bu karşı çıkmanın üzerine devletimiz nasıl davranış sergiledi?
Uzlaşmacı olması gerekirdi ama sertlik ile, polisini göndererek, sesini duyurmaya çalışanlara kelepçe takarak, terörist yaftası vurarak, cinsel eğilimlerini aşağılayarak…
Böyle mi olmalı?
Bir değiştirilmiş Kabe resmi ele geçiriliyor “halkın dini duygularını alenen aşağılamaktan” soruşturma açılıyor, Diyanet İşleri Başkanı çıkıyor eleştiriyor…
Eylemlere; Boğaziçi Üniversitesi ile alakalı olmayan gerçek TERÖRİSTLER, KIŞKIRTICILAR, KARIŞILIK İSTEYEN İSTİHBARAT TEŞKİLATLARI muhakkak katılmıştır, bunların ayrıştırılması lazım. Seslerin susturulması değil!
Bu kadar isyanın üstüne bir de yeni fakültelerin açılması için Türkiye Cumhuriyeti Başkanı bir kararname imzaladı,
Atanan rektörde teşekkür etti
Bu nedir biliyor musunuz?
YANGINA KÖRÜKLE GİTMEKTİR.
DEDİĞİM DEDİK ÇALDIĞIM DÜDÜK demektir,
Diğer kadrolara dokunmak belki pek mümkün olmayacak ama kurulan yerlere atanacak öğretim görevlileri ile üniversiteyi ele geçirme operasyonudur,
Bu kadar olay Türkiye’nin ayrıştığının, muhalif görüşlerin sesinin dinlenmediğinin bir kanıtıdır.
LİYAKATSİZ SİYASİ GÖRÜŞ ATAMALARI TÜRKİYE’MİZİN KANAYAN YARASIDIR
SESİNİ ÇIKAR GEÇ OLMADAN