Kuranı Kerim’i Türkçe Okumaya Devam Edeceğim
Diyanet İşleri Başkanlığı açıklama yapmış; “Kur’an-ı Kerim’in meal ve tefsirlerini okumak gerekli olmakla birlikte okunan bu tercümelerin Kur’an olarak isimlendirilmesi caiz olmadığı gibi mealin Kur’an yerine okunması da doğru değildir.”
Ben, Kuranı Kerimi Türkçe okuyorum, amacım sadece sevap kazanmak değil, Allah benden kul olarak neler bekliyor? anlamak için okuyorum!
Müslüman ülkelerin dünya üzerindeki konumu herkes tarafından açıkça görünmektedir. Müslüman ülkeler içerisinde en geleceğe hitap edeni, Kurtuluş Savaşı sonrası Kuranı Kerimi Türkçeye çeviren Türkiye Cumhuriyeti olmuştur, demek ki kendi dilleri dışında Arapça olarak Kuranı okumak diğer ülkelere bir şey kazandırmamıştır. (Malezya, Endonezya, Pakistan, Sudan…)
Kuran neden Türkçeye çevrildi?
Allah ile kul arasındaki aracıyı ortadan kaldırmak için!
Peki Allah ile kul arasındaki aracı neden ortadan kaldırıldı?
Çünkü, o aracılar, Kuranın emri diye kendi çıkarına ve taraftarı olduğu zata hizmet edebilmek için yalan yanlış bilgiler verebiliyordu.
Her sene, özellikle Ramazan ayında, ünlü hocalara, aynı aynı ve Kutsal Kitabımızda örneklerle yer verilmiş soruların sorulması bunun kanıtı değil midir?
Yakın zamanda yaşadığımız ve devleti örümcek ağı gibi sarmış olan FETÖ yapılanması dini cehaletten beslenmiştir. Anne babalar, dini eğitim de veriyor diye, çocuklarını onun dershanelerine, yurtlarına göndererek, saf bir inançla çocuklarını onların kölesi haline getirmesine zemin hazırlamışlardır.
FETÖ temizlenmediği gibi, diğer cemaatlerde de benzer uygulamalar ve yapılanmalar olduğu görülmektedir.
Türkiye’deki İslami Otorite olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sözde dini buyruğu, din konusunda cahil ama ibadetini aksatmak istemeyen vatandaşların; şeyhlerin, şıhların, kendini dini veli zanneden insanların ağına düşmesine iyice zemin hazırlayacaktır.
Mesela günde 5 vakit namaz ibadetinde, sureleri anladığı dilden sürekli tekrar eden bir Müslüman düşünelim, okuduğu kutsal metni anlayacağından dolayı, daha kolay imana gelip işlediği günahı daha kısa sürede bırakmaz mı!
Bir şeyi 40 kere söylersen gerçekleşirmiş demiştir atalarımız.
Faiz, kul hakkı, devlet malı, zina, cinayet, hayvanları boşuna öldürme, intihar, yardım… gibi konuların geçmiş halkların başına gelenler ile örneklendirilerek aktarıldığı ve “düşünenler için ibret vardır” uyarısı ile biten ayetler, anladığı dilden okuyan için korkutucu ve işlediği günahı bırakmasına vesile olmaz mı!
Sonsuz kainatın yaratıcısı Allah, anlaşılmasın diye bir kitabı göndermiş olabilir mi? O zaten her dili bilmiyor mu?
İnsanın bilinç kazanması birilerinin hoşuna mı gitmiyor?
Allah Kuranı Kerim’in neresinde “bana körü körüne ibadet edin” diye buyrukta bulunuyor?
Dini olarak bilince sahip bir vatandaş, dini olarak kandırılamayacağından, iktidar sahipleri koltuklarını kaybetmekten mi korkuyorlar yoksa?
İsterse sevap olmasın; ben anlayabilmek için Kuranı Kerim’i Türkçe Okumaya Devam Edeceğim