Bir haber edası ile yazayım yazıma konu olan haberi: Sakarya ili Hendek ilçesi’nde bulunan Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda henüz belirlenemeyen bir sebepten dolayı patlama ve ardından yangın meydana gelmiştir. 200ün kişinin çalıştığı ve patlama esnasında kaç kişinin çalıştığı henüz belirlenemeyen fabrika enkaz haline gelmiş olup 100ün üzerinde vatandaşımız yaralanmış ve maalesef 4 vatandaşımız da hayatını kaybetmiştir…

Fabrika sahibi X ve Bakanlarımız olay mahalline intikal için hareket etmişlerdir.

Yaralılarımıza acil şifalar, vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına da başsağlığı dileriz.

Sağdan soldan bulunan uzmanlar ekranlara çıkartılır…

• Patlayıcılar ile uğraştığından dünyanın en tehlikeli sektörleri arasındadır,
• Dünyanın çeşitli yerlerindeki Havai Fişek fabrikalarında da patlamalar meydana gelmiştir… En son,
• İnsanın olduğu yerlerde ne kadar güvenlik önlemi alırsanız alın riski sıfırlayamazsınız,
• İnsanoğlu ölümlüdür. Nasıl olursa olsun Azrail için sebep gerekir,
• …

Konunun asıl muhataplarının ise gerçekten işinin erbapları olması lazımdır.

Aynı fabrika kısa zamanda 3. kez patlıyor…

2 kere kapatılan bir iş yerine 3. kez açma izni verenler nelere bakarak açma izni vermişlerdi?

Siyasi gücün yerel otoritelere baskısı  mı etkendi?

Fabrikanın İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanı yok muydu? Vardıysa ne iş yapmıştı?

İSG uzmanı patronuna laf mı anlatamamıştı?

Fabrika sahibi çalışanlarını, sağlıklı çalışma saatleri içinde mi çalıştırıyordu, daha fazla iş, fazla mesai, mobbing gibi unsurlar var mıydı yani çalışanların ruh sağlıkları iyi miydi?

Patlayıcının depolandığı yerin (duvar kalınlığı, duvarın muhteviyatı) özellikleri ne olmalıydı, ne olmuş?

Çalışanların çalışma alanları nasıl olmalıydı, nasıl olmuş?

Erken uyarı ve ilk müdahale otomasyon sistemleri kurulmamış mıydı, kurulmuştu da çalışmadı mı?

…

Fabrikatörün servetine bir şey olmaz; fabrikadaki malların hepsi sigortalıdır.

Orada çalışanlar muhtaç insanlar olduklarından, yaralananlara ve ölenlerin yakınlarına da kan parası ödendiğinde kimse şikayette etmez, devlet de iş gücü kapısı diye sırtını sıvazlar ve kamu davası da açmaz olduğunda, patlama bir kaç gün sonra sadece bir kaç gün önceki kötü bir felaket olarak haberlerdeki yerinde kalakalır.

Ne Allah ne gönderdiği Peygamberleri ne de indirdiği kitapları “nasıl olsa öleceksin, önleme ne gerek” dememektedir. 

İş Kazası Kader Değildir.

İş kazasına daha önce göz yumulan ihmaller zinciri sebep olur.

Bu ihmale sebebiyet verenler bulunup, cinayete teşebbüsten gerekli cezayı almalıdırlar.