Türk olmaktan gurur duyuyorum,

Büyük Türk İmparatorluğu gibi bir geçmişimizin olmasından övünç duyuyorum,

Osmanlı Hanedanı Büyük Türk İmparatorluğu’nu Lale Devrinden sonra yönetememeye başladı;

Geleceği göremedi,

Saray yalakalarına imtiyazlar tanıdı,

Daha önceki padişahlar döneminde sınırlı sayıda ülkelere sınırlı verilen kapitülasyonlar hem bütün ülkelere hem de daha geniş ölçüde tanındı,

Sanayisini geri bıraktı, yabancılara göbeği bağlı hale geldi,

Eğitimi Anadolu’nun tamamına yaymadı,

Şeyhülislam’ın fetvaları ile de halkını vergi ve savaşçı kaynağı olarak gördü,

Kaybetti.

Ama ortadan kaldıramadığı Özgür Türk Ruhlu Anadolu insanları içerisindeki bağımsızlık ateşi,

İçeri atmayı gözden kaçırdığı ve silah bırakmayı reddeden Mustafa Kemal, Rauf Orbay, Fevzi Çakmak, İsmet İnönü, Kazım Karabekir, Kılıç Ali gibi komutanların öncülüğünde, Topal Osman, Çerkez Ethem, Demirci Mehmet Efe, Kara Fatma, Sütçü İmam gibi vatansever Kuvayı Milliye kahramanları ile birlikte, 

Köleliğe karşı mücadeleleri başarı ile sonuçlandı ve ailenin kararlarına bağlı olarak değil, halkının yönetimine bağlı Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.

Bugün hala Türkiye Cumhuriyeti’ni içine sindiremeyenler mevcut,

Ve o kadar nefret ediyorlar ki; Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, Kuvayı Milliye kahramanlarının isimlerini, verilmiş her yerden silmeye çalışıyorlar…

Asıl kahramanlık destanlarının, asıl kahramanların yerine kendi uydurdukları olayları ve olayların sözde isimlerini ön plana çıkarma çabası içerisindeler…

Fırsat verecek miyiz?

Tabi ki hayır!

Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.

Kahramanlarımızın kemiklerini sızlatmayacağıma and içerim.