Otopark Soygunu
Başımdan geçen bir olayı anlatacağım…
Hangi il olduğu önemli değil; Türkiye olması yeterli.
Bir hastaneye gittik kan verip çıkacağız. Hastane civarı sarı şeritlerle boyanmış. X belediyesi park alanı!
Arabayı park ettim. Geri geldiğimizde 20 dakika geçmişti.
Arabaya park cezası makbuzu kesilmişti.
Park ücreti tabelada 1 saat için 3.5 TL, cezası 8 TL. Cezayı keseni aradım, biraz münakaşaya giriştik…
Dörtlülerimi yakarsam 20 dakika ücretsizmiş!
Tamam ama hiç bir yerde yazmayan bir kural.
Ödedim ama haram olsun; kamu binasının çevresini, normal yol kenarlarını otopark haline getirene…
Belediyenin sebepsiz zenginleşmesi değil de nedir bu?
İsyanım; ota b.ka her şeye para ödemek zorunda kalışımız yani birilerinin ekonomik hatalarının hezimetin sonucu hiç sebepsiz fakirleşmemiz…
Yollar zaten ödediğimiz vergiler ile yapılıyor. Otoparklar da aynı. Masrafını zaten ödemişiz.
Özel otoparkları bu düşüncemden şimdilik ayrı tutuyorum.
Ülkeyi yönetenler vatandaşın çıkarlarını koruyarak, vatandaşa hizmet için hareket etseler zaten özel otoparklara gerek kalmaz ya da ücreti yüksek olmaz…
Otopark ücretlerini kim belirliyor, neye göre belirliyor? Saati şu kadar para; bunun açıklaması nedir? Bu paralar hangi bütçe açıklarını kapatmaktadır?
Kamu binalarını yaparken, içinde çalışacak personelin kendi araçlarını park edebilecekleri kadar otoparkı projeye koymayan, çalışanının park parası ödemeye mahkum eden zihniyet aynı düşüncesizlikle kamu binasının çevresini şeritlerle kapatarak, vatandaşa ücretli yapması hangi hakka uygundur.
Bir kamu dairesinde işi olan bir insan neden otoparka para ödemek zorunda kalsın. Kamu binasına gelecek ortalama insan sayısı kadar otopark yapmak o projeyi yaptıran, çizen kişinin işi değil midir?
Eğer otoparka vatandaşın para ödemesinde hak görüyorsanız, KDV denen vergiyi kesmeyin. Biz aldığımız hizmet karşılığını kendimiz ödeyelim.
…
Kendimize ait bir markamız olmadığı halde, özel tüketim vergisi, kdv derken bir arabayı komşu ülkemizin insanından 2 kat daha pahalı satın alıyoruz.
Her sene motorlu taşıtlar vergisi adı altında vergi veriyoruz.
Kaza yapmamış olsak dahi her ihtimale karşı trafik sigortası ve kasko yaptırıyoruz. Bir kere de ya trafik sigortasını ya da kaskodan aracımızı servise sokmuş olalım, o üzerine yıllarca peşin alıp değerlendirdiklerini hiçe sayarak risk için ne büyük cezalar çıkartıyorlar.
Yakıta dünyanın parasını ödüyoruz. Arabayı bırakıp toplu taşımaya dönmek istiyoruz… olur mu? o da yetersiz ulaşım araçları, hız ve güzergahtan dolayı zaman kaybına sebebiyet veriyor.
Otoyol, otoban , köprü, tünel geçişlerini parayla yapıyoruz, hem de ne paralar…
Hadi hepsini ödedik; kdv yi de boynumuzun borcu ödedik, yaw mübarek arabayı sürdüğümüz yoldan bari keyif alsak? O da yok; Her yer bakım. Zaman kaybı. Her yer çukur. Arabaya zarar. Bir tekerleği kaçırsak diğeri çukurda!
Sonrada vatandaşa hizmette sınır yok!
Hadiyin oradan…