Şimdilerde ağızda sakız olan bir tabir var ya “Dış Mihrak” diye, bu Dış Mihrak’ların neler, kimler olduğunu Mustafa Kemal ve silah arkadaşları, bizzat dış mihrakların karşısında durarak çok iyi biliyorlardı. Bu dış mihrakları savaş meydanlarında alt ettikten sonra. Diğer alanlarda da alt etmeyi bir bir başarmışlar ve başarmaya da devam ediyorlardı.

Bu yazıyı tarih kitabı gibi fazla uzatmayacağım.

İçimden ne gelirde yazıyorum. Sıkılacağınızı bildiğim içinde benimde sıkıldığım yerlerde keseceğim. Zaten anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az dememişler mi!

Halk sefalet içerisindeydi,

Halk cahildi, eğitilmiyordu, kültürünün geliştirilmesine izin verilmiyordu,

Halk padişahın öl derse ölecek askeriydi,

Halk padişahın şaşalı saraylarda yaşaması, her lezzetten tatması için gerekli olan paranın elde edilmesi için alınan verginin karşılığıydı,

Halk dini cemaatlerden öğreniyordu, kontrol yoktu, cemaatler padişahın her dediğini dini kural kabul ediyordu,

Halk yabancıların işlettiği fabrikaların kölesiydi,

Halk yabancıların işlettiği maden ocaklarının kölesiydi,

Anadolu medeniyetler beşiği; tarımda iyi olan vardı, hayvancılıkta iyi olan vardı, balıkçılıkta iyi olan vardı, el sanatlarında iyi olan vardı, kültürde iyi olan vardı…

Ama programlı tarım yapmıyorduk,

Ama programlı hayvancılık yapmıyorduk,

Savaş için ihtiyacımız olan silahları bile satın alıyorduk,

(1700lü yıllara kadar olan Osmanlı Padişahlarını ayrı bir yere koyuyorum.)

Son zaman padişahları Halife unvanlarının kendilerini her şeyden koruyacağını zannediyordu

…

1. Dünya Savaşı’nın bitmesi ile her şey bitti!

Zannediliyordu ama 30 Ağustos 1922 deki zafer ile kim olduğumuzu bütün Dış Mihraklara kanıtlamış olduk.

Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatanlar şunu bilsin. Mustafa Kemal Atatürk Hak’kın rahmetine kavuştuğunda bu ülke her şeyi ile milli idi. Yabancılar sökülüp atılmıştı. Halk gelişiyordu. Halkın üzerindeki yük alınmıştı. Türkiye ekonomik alanda ardı yıllar boyunca %20’ler seviyesinde gerçekten büyümüştü. Tarımda yeten ihraç eden, Hayvancılıkta yeten ihraç eden, Sanayide ihtiyaçlarını üreten sipariş alan, Tekstilde ihtiyacını karşılayan sipariş alan, Maden ocaklarını kendisi işleten, Yeni yataklar bulan açan işleten, Petrolünü bulan çıkaran işleyen… bir ülke haline gelmişti. Tam 16 senede.

2002 – 2018 yine tam 16 sene ve her şeyi yurt dışından alıyoruz. Açın haberleri bakın. Kitap basacak kağıdımız kalmamış. Tarım ürünlerimiz yurt dışından geliyor… İçeride ürettiğimiz tarım ürünlerinin tohumu, fidesi yurt dışından geliyor… Canlı hayvan ve hayvan etini yurt dışından alıyoruz; onlar da hastalıklı… içerideki hayvanın yiyeceği saman bile yurt dışından geliyor… Fabrikalarımızı kapattık… Her şeyi yurt dışında alıyoruz…

Basınımız taraflı, her şey güllük gülistanlık. 

Mustafa Kemal Atatürk öldüğünde dolar 1,23 TL idi. Şimdi milyonluk sıfır atılmış olmasına rağmen 6,6 TL. bunu yerine koyalım. 1 Dolar = 6.600.000 TL

Açın izleyin. Özür dilerim zaten izliyorsunuz. Kanal değiştirip iktidarın olmayan bir kanala gidin, izleyin. Bir markete, manava, pazara, kasaba gidin ürün fiyatlarını yazın, bir hafta sonra tekrar gidin karşılaştırın. Yüzde artışı hesaplayın. Sonra da ay sonu devletin açıkladığı enflasyona bakın. Gerçeği görün.

…

30 Ağustos 1922 Zafer Bayramımız Kutlu Olsun.