Kurbanlığımıza Saygı Gösterelim
Hz. İbrahim’in oğlu İsmail değil miydi kurban edilecek olan?
Ben nasıl oğlumu boğazlayabilirim diye bir Peygamber, hem de en büyük Peygamberlerden günlerce, haftalarca ertelemişti İsmail’i kurban edeceği o anı da ağlaya ağlaya, yalvara yalvara bir hal olmamış mıydı!
… Kurban edileceği yere giderken Allah’tan gelen emir bu riayet etmek gerek diye İsmail teslim olmamış mıydı?
Hz. İbrahim’de emir en yüce yerden diye zor zoraki, içinden gelmeyerek çekmişti ama kayayı ikiye bölen bıçak İsmail’in boynuna zerre işlememişti de Allah bir koç indirip, İsmail’in yerine al bunu kurban et dememiş miydi?
Buradan şunu çıkarmalıyız aslında;
Kurbanlıkların kanının bir damlasının içindeki en küçük atom parçacığına dahi Allah’ın ihtiyacı yok.
Kan Allah katına zerre gitmeyecek.
Kurbanı kesenin niyeti Allah katına ulaşacak.
Nasıl ki Ramazan bayramı şeker bayramı değil Kurban bayramı da et bayramı değil.
Durumu iyi olanın yerine getirebildiği ibadet.
Peki ibadet nasıl kabul olur?
Allah’ı hoşnut ederek!
Öncelikler her kurbanlığı kendi çocuğumuz veya en sevdiğimiz yerine koyalım, ki dini olarak şöyle bir inanış vardır; kabul olunacak kurban, kendisini kurban edeni, sırat köprüsünden sırtı üstünde geçirecektir.
İspanya’daki boğa güreşlerini düşünün, oradaki boğa, o öfke ile, kendisini öldüren matadoru sırtında mı taşır, köprüden aşağı mı atar?
Hem şurası da bir gerçektir ki ölüm korkusu her canlıya mahsus. Bir bebek bile daha aklı yok konuşamazken seslere çevresinde olup bitenler ile daha önce hiç karşılaşmamasına rağmen falan nasıl tepki veriyor değil mi!
Bir hayvan da bir bebek gibi işte…
Canı çıkacak az sonra…
Vahşi yaklaşırsan, kurban olma şerefine nail olacağım değil de can korkusu ile canını kurtarma gayreti içerisine girer…
Namaz kılar gibi sükut içinde ibadetimi yapıyorum, bu da benim sırat köprüsünü geçirecek vasıtam diye düşünürsen, severek, okşayarak, kulağına Allah’ı telkin ederek yaklaşırsan, kurban olma şerefine nail olacak olan İsmail gibi kendisini hükme razı bırakır.
Söylediklerime inanmıyorsanız hayvanları kurban edenlerin tutumları ile hayvanın tutumunun eş uyumlu olduğunu izleyebileceğiniz binlerce olay olacak çevrenizde.
İzlemesi bedava…
Gelin kurbanlarımıza saygı gösterelim.
Hem onlar bize ve kurban ettiğimiz hayvanın etini dağıtacağımız insanlara besin olacaklar…
Kötü muamele ile boğazlanan hayvanın eti de sert olur, lezzetsiz olur.
İyi muamele ile boğazlanan hayvanın eti yumuşak olur, lezzetli olur.
Bunu ben söylemiyorum bilim söylüyor.
Biraz yukarı da değindim, açık yazayım.
Et bayramı değil bu kurban bayramı. Kurban ettiğimiz hayvanın etinin tamamını dolaplara doldurmaya lüzum yok.
Bayramın amacı paylaşımdır.
Her vatandaşı zengin bir ülkede değiliz.
Hakiki ihtiyaç sahiplerine yiyebileceği şekilde de pay edelim ki Allah yaptığımızdan hoşnut olsun.
Demesinler dinleri var işimiz gibi işleri var dinimiz gibi…
Kim ki Müslümanlığa yaraşır şekilde kurban vazifesini icra eder; işte onun kurbanını Allah kabul etsin, Bayramı da benim tarafımdan kutlu olsun.