Portakalı Soydum Başucuma Koydum…
Portakalı soydum baş ucuna koydum ben bir yalan uydurdum duma duma dum kırmızı mum dolapta pekmez yala yala bitmez Ayşecik cik cik cik Fatmacık cık cık cık sen bu oyundan çık…
Hollanda ile son günlerde yaşadığımız gerilim nedense bu tekerlemeyi getirdi aklıma.
Sınırlarımız içinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarını, kendilerine muhalif sivil toplum örgütlerinin yürüyüşlerini basın açıklamalarını güvenlik sorunu bahanesi ile yıllardır iptal eden, düşüncelerini ifade etmek için toplu yürüyüş izni ve basın açıklaması yapmalarına izin vermeyen, yürüyüş ve basın açıklaması yapmaya çalışanların ise biber gazı ile yıkatan siyasi tebaanın sınırlarımız dışında düzenlemek istedikleri mitinge izin vermeyen ülkelere ve diretmeleri sonucunda çıkan olaylara karşı külhanbeyi takındıkları tavır; iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır ata sözünü de ayrıca aklıma getirdi.
Her sandığa gidişte bu ülkenin şimdiki iktidarının külhanbeyi tavırlara neden olacak olayların olması tesadüf değil, Türk insanının mağdurun yanında yer alacağını çok iyi analiz etmiş üst aklın yazdığı senaryonun sergilenmesidir.
Bu durumlarda Türk halkı kendi içinde bulunduğu durumu ve kendini bu duruma düşürenleri unutarak daha önce başka kimsenin sergilemediği kişiye ya da ülkeye ahkam kesene oyunu basmaktadır.
Bir dejavu gibi!
Çocuk oyununa çevrildi maalesef siyasetimiz.
Bakalım sandıkta kendi istedikleri olsun diye daha ne oyunlar göreceğiz.