Kuranı Kerim’de Tevekkül İle İlgili Ayetler
Tevekkül nedir ?
Tevekkül, güvenmek, dayanmak, vekil tutmak anlamına gelir. Dini literatürde ise, bir maksada ulaşmak için, maddi manevi üzerine düşeni yaptıktan sonra, işin sonucunu Yüce Allah’a havale etmek ve Allah’ın kendisi için uygun gördüğü sonuçtan razı olmaktır. Tevekkül, Yüce Allah’a kayıtsız şartsız teslim olmak demektir. Ama tevekkül etmek, tembellik, miskinlik ve çalışmamak anlamına gelmez. Aksine çalışarak, aklını doğru kullanarak, meşru vesilelere yapışarak elinden geleni yaptıktan sonra, Yüce Allah’ın kendisi için yarattığı sonuca tam bir teslimiyetle razı olmaktır. Yüce Allah Necm Suresi 39. ayetinde “Şüphesiz insan için kendi çalıştığından başkası yoktur. ” ve Ali İmran Suresi 159. ayetinde “….. İş konusunda onlarla müşavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et. Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.” hükümleri, tevekkülün nasıl olması gerektiği hakkında bize ışık tutmaktadır. Tevekkül, insan psikolojisi üzerinde çok olumlu tesirleri olan bir dini davranış biçimidir. Mümin kişinin hırslanmasını, kıskançlık ve haset duymasını, başarısızlıklar karşısında gereğinden fazla üzülmesini ve umutsuzluğa düşmesini engeller, sabrını, olumsuzluklar karşısında dayanma gücünü, cesaretini ve azmini arttırır, yeniden başlayacak gücü kendinde bulmasını sağlar.
Bismillahirrahmanirrahim.
- Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla müşavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et. Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever. (ÂLİ IMRÂN suresi 159. ayet)
- Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Mü’minler, ancak Allah’a tevekkül etsinler. (ÂLİ IMRÂN suresi 160. ayet)
- Hani sizden iki takım (paniğe kapılarak) çözülmeye yüz tutmuştu. Hâlbuki Allah onların yardımcısı idi. Mü’minler, yalnız Allah’a tevekkül etsinler. (ÂLİ IMRÂN suresi 122. ayet)
- Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine, “İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun” dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!” dediler. (ÂLİ IMRÂN suresi 173. ayet)
- Sana “baş üstüne” derler. Fakat senin yanından çıktıklarında, içlerinden birtakımı, geceleyin; (senin gündüz) söylediklerinin aksini kurarlar. Allah, onların geceleyin kurduklarını yazmaktadır. Sen onlara aldırma. Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter. (NİSA suresi 81. ayet)
- Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Vekil olarak Allah yeter. (NİSA suresi 132. ayet)
- Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani bir topluluk size el uzatmaya (tecavüze) kalkışmıştı da, Allah (buna engel olmuş) onların ellerini sizden çekmişti. Allah’a karşı gelmekten sakının. Mü’minler yalnız Allah’a tevekkül etsinler. (MÂİDE suresi 11. ayet)
- (Şuayb dedi ki:) “Allah, bizi sizin dininizden kurtardıktan sonra eğer ona dönersek mutlaka Allah’a karşı yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah’ın dilemesi olmadıkça, sizin dininize dönmemiz bizim için olacak şey değildir. Rabbimiz her şeyi ilmiyle kuşatmıştır. Biz yalnız Allah’a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında gerçekle hükmet. Çünkü sen hükmedenlerin en hayırlısısın.” (A’RAF suresi 89. ayet)
- Onlara Nuh’un haberini oku. Hani kavmine demişti ki: “Ey kavmim, benim makamım ve Allah’ın ayetleriyle hatırlatmalarım eğer size ağır geliyorsa ben, şüphesiz Allah’a tevekkül etmişim. Artık siz ortaklarınızla toplanıp yapacağınız işi karara bağlayın da işiniz size örtülü kalmasın (veya tasa konusu olmasın), sonra hakkımdaki hükmünüzü -bana süre tanımaksızın- verin. (YÛNUS suresi 71. ayet)
- Mûsâ, “Ey kavmim! Eğer siz gerçekten Allah’a iman etmişseniz, eğer O’na teslim olmuş kimseler iseniz, artık sadece O’na tevekkül edin” dedi. (YÛNUS suresi 84. ayet)
- Dediler ki: “Biz Allah’a tevekkül ettik; Rabbimiz, bizi zulmeden bir kavim için bir fitne (konusu) kılma.” (YÛNUS suresi 85. ayet)
- …….. Mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler.” (İBRÂHİM suresi 11. Ayet) ………. Tevekkül edenler, yalnız Allah’a tevekkül etsinler.” (İBRÂHİM suresi 12. ayet)
- Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de ona yanaş ve Allah’a tevekkül et. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. (ENFÂL suresi 61. ayet)
- Mü’minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. O’nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler. (ENFÂL suresi 2. ayet)
- Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunan kimseler, “Bunları dinleri aldatmış” diyorlardı. Hâlbuki kim Allah’a tevekkül ederse, hiç şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (ENFÂL suresi 49. ayet)
- De ki: “Allah’ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiç bir şey isabet etmez. O bizim mevlamızdır. Ve mü’minler yalnızca Allah’a tevekkül etmelidirler.” (TEVBE suresi 51. ayet)
- Eğer onlar Allah ve Resûlünün kendilerine verdiğine razı olup, “Bize Allah yeter. Lütuf ve ihsanıyla Allah ve Resûlü ileride bize yine verir. Biz yalnız Allah’a rağbet eder (O’nun ihsanını ister)iz” deselerdi, kendileri için daha hayırlı olurdu. (TEVBE suresi 59. ayet)
- Eğer yüz çevirirlerse de ki: “Bana Allah yeter. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Ben ancak O’na tevekkül ettim. O, yüce Arş’ın sahibidir.” (TEVBE suresi 129. ayet)