Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’lilere Açık Mektup
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu
Siyasetteki üslubunuza söyleyecek sözüm yok ama üslubunuz CHP’ye oy kazandırmıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde sol partilerin zaten oy oranı az çok belli. Bu oranla da hiçbir zaman bir parti tek başına iktidar koltuğuna oturamaz. Yapmanız gereken muhafazakârlar olmasa da merkez sağın oylarını alabilmekti ama yapamadınız.
Mecliste birinci olamayan parti kaybetmiş partidir. İkincilerin zafer naraları atmaya hakkı yoktur.
Şimdiye kadar bir kere bile AKP önünde seçim sandığından çıkamadınız.
Bir futbol veya basketbol takımı düşünün.
Bu takım aynı kadro ile bir kaç maç arka arkaya kaybediyorsa kadroda değişikliğe gidilir.
Kadro yetersiz ise takımın neresinde aksama varsa orası için daha uygun olabilecek bir sporcu getirilir.
Takımın kalecisi, savunması, oyun kurucusu ve ileri ucu iyi ama yine de kazanamıyor ise bu sefer sıra teknik direktöre gelir.
Çünkü iyi takımı sonuca götürür şekilde oynatamayan teknik direktördür.
Sizin partiniz CHP şu anda benim gözümde iyi bir kadroya, hatta ADD gibi arka bahçeye de sahip olmasına rağmen gerekli olan yerde gerekli olanın kullanılmadığı bir parti, sizde bu partinin genel başkanı olarak kötü teknik direktör konumundasınız.
Mustafa Kemal Atatürk ismine yaslanarak başka bir şey yapmamaktasınız.
Mustafa Kemal Atatürk’ü de dosdoğru anlamamış olduğunuzdan vatandaşa da dosdoğru anlatamamaktasınız ve başkalarının O’nun ismini rezil ederek oy kazanmalarına müsaade etmektesiniz.
Köylerden öğretmenlerin ayağı kesildi, köyler imamlara teslim edildi, imamların kime oy kazandıracağı belli iken, Mustafa Kemal Atatürk hep halkın arasında olmuş ve taraftar toplamış iken siz, kurmaylarınız, ADD temsilcileri burunlarınız gökyüzünde ikinci parti olmayı kabul etmiş bir tavır ile halk ile iletişiminizi koparmış durumdasınız.
Televizyon, Gazete, Sosyal Medya, İnternet, kahvehane, açılış, kermes, yardım kampanyası, düğün… heryerde olmalısınız ama yoksunuz. Burnunuzu gökyüzünden toprağa döndürün ve vatandaşı kucaklayın.
Aynı rakibe karşı defalarca kaybettiniz.
Takımınızın ismi olabilir ama hem takım kadrosu hem de teknik direktör olarak yanlış seçimler yaptınız.
Diğer takım hep sizi yenmeyi başardı.
Yaşıma bakıp bana “dünkü çocuk, sen şortla gezerken biz…” diyebilirsiniz ama zaman ağlama zamanı değil zafere, bitirilen Türkiye Cumhuriyetini nasıl geleceğe taşıyabiliriz sorusunun cevabına odaklanma zamanıdır.
Hem sizin hem de takım kadronuzun değişmesi gerekmektedir.
Birileri sizi alaşağı etmeden bir büyüklük yapın ve koltuğunuzu, partinin bayrağını Türkiye çıkarlarına uygun yönetecek aktif birisine teslim edin.
Saygılarımla.
Ömür OKUR