Diren Artvin, Madene HAYIR
Türkiye Cumhuriyeti’nin askeri; kendi asli görevini unutmuş, doğayı rahatça tahrip etsin diye kapital uşakların iş makinelerine güvenlik sağlamakta.
Türkiye Cumhuriyeti’nin askeri korumakla yükümlü olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşının karşısında, kapitalistin yanı başında.
Türkiye Cumhuriyeti’nin askeri böyle düzenli böyle kararlı teröristler üzerine salınsaydı şimdi mecliste bir terörist dahi olmazdı.
Vah vah ne hallere kaldık!
ARTVİNLİLER, MADEN ŞİRKETİNİ DOĞAL YAŞAM ALANLARINA SOKMUYOR
Artvin’deki çevreciler ve sivil toplum örgütlerinin üyeleri, kentin üst tarafından Cerattepe bölgesinde altın ve bakır madenini çıkarılmasını engellemek için Yeşil Artvin Derneği öncülüğündeki pasif direnişlerini sürdürüyorlar. Maden çıkarılması halinde Artvin şehrinin yok olacağını savunan çevreciler, sivil itaatsizlik eylemlerine devam ediyor.
Çevreci aktivistler, Kafkasör girişinde yolu araç trafiğine kapadılar. Yolda oturma eylemi yapan grup, jandarmanın da geçişine izin vermiyor. Bu sabah erken saatlerde jandarma eşliğinde yola çıkan maden şirketine ait iş makinesi ve kamyonlar, Artvinliler tarafından Kafkasör Arena’ya yakın bir yerde durduruldu.
Türk Eğitim-Sen, ‘Madene hayır’ nöbetine destek verdi. Artvin’in Cerattepe bölgesinde gerçekleştirilmek istenilen madencilik faaliyetlerine karşı Artvin halkının nöbet eylemleri hız alarak devam ederken, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Eğitim-Sen sendikası, 26 Haziran 2015 Cuma Günü Cerattepe’den nöbete devam eden Artvin Avcılar Kulübüne destek vermek amacıyla nöbet alanındaydı.
Cerattepe’de nöbet tutmak için kurulan bekçi kulübesi, çadır ve barakaların kurulma çalışmalarına katılıp yardım eden Türk Eğitim-Sen Artvin Şube Yöneticileri ve Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi İsrafil Bayrak şu açıklamada bulundu:
“Cerattepe’de yapılmak istenen madencilik çalışmaları Artvin’i sıfırlayacak bir projedir. Bunun bertaraf edilmesi için yıllardır çetin bir mücadele verilmektedir. Gelinen noktada görülen odur ki, Artvinli memleketine sahip çıkmayı bir namus meselesi olarak görmektedir. Ya Artvin kurtarılacak ya da hep beraber koca bir medeniyet yok edilecektir. Artvin ve Artvinli üç beş baronun keyfi için kültürüne sövmeyecek, sövdürmeyecektir. Ya birlikte kazanılacak ya birlikte yok olunacaktır. Bu anlamda bütün Artvin halkı ve Artvin bünyesinde faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri üzerine düşeni fazlasıyla yapmaya hazırdır. Biz Türkiye Kamu-Sen ailesi olarak Artvin’imiz için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Küresel güçlerin ulusal taşeronlarınınve yerli işbirlikçilerinin, Artvin’in nefesini kesmelerine hiçbir şartta müsaade edilmeyeceğinin bilinmesini isteriz. Yerli işbirlikçilerin derin ilişkileri, Artvin için mücadele veren diğer STK’lar gibi Türkiye Kamu-Sen’i de çıktığı bu kutlu varoluş mücadelesinden geriye döndürmeyi başaramayacaktır.
24 saat nöbet tutma çalışmalarında her vatansever Artvinlinin ve sivil toplum örgütünün yaptığı gibi 24 saat nöbet tutma görevini devralıp haklı davamıza desteğimizi kesin sonuç alınıncaya kadar sürdüreceğiz.İyi bilinmelidir ki, Artvin’i tosuncuklara sıfırlatmayacağız. ” dedi.
CHP ARTVİN MİLLETVEKİLİ BAYRAKTUTAN TBMM’DE BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ
CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Meclis´te düzenlediği basın toplantısında, Artvin Cerattepe´de maden çıkarılmasına ilişkin ihaleye değindi.
Artvinlilerin konuyla ilgili olarak dava yoluna gittiklerini ve Rize İdare Mahkemesi´nde maden işletme ruhsatının iptaline ilişkin dava açıldığını belirten Bayraktutan, davanın Artvinlilerin lehine sonuçlandığını kaydetti.
Ellerinde burada maden çıkarılmayacağına ilişkin bir karar bulunduğunu vurgulayan Bayraktutan, “Bu karara rağmen maden şirketi Orman Genel Müdürlüğüne, Orman Bölge Müdürlüğüne başvurarak ´ÇED´deki eksiklikleri tamamlıyorum´ babında düzmece bir taleple ve arkasından da düzmece raporlarla burada ağaç kesimine başlamaya ilişkin girişimde bulundular” diye konuştu.
Orman Genel Müdürü ile Bölge Müdürüne ulaştığını belirten Bayraktutan, şöyle devam etti:
“Orman Genel Müdürlüğü bütün Türkiye´de ormanı korumaya çalışan bir kurumdur. Öyle sanırdık. Şu anda Türkiye´deki Orman Genel Müdürlüğü orman kesim genel müdürlüğüne, Artvin´deki Orman Bölge Müdürlüğü de orman kesim bölge müdürlüğüne dönüşmüştür. Artvin´de Orman Bölge Müdürü telefonlarıma çıkmıyor. Artvinliler tarafından mahkeme kararlarına rağmen Orman Bölge Müdürü´ne niye bunu yaptığı sorulunca ´Mehmet Cengiz burnundan soluyor. Talimat büyük yerden geldi´ demiş. Talimat veren kişi kimdir merak ediyorum.”
Bayraktutan, burada ağaç kesimini engellemek için Artvinlilerin ormanda uyuduğunu belirterek, “Ne yaparlarsa yapsınlar, mahkeme kararlarını gözardı ederlerse etsinler kesinlikle bu girişime hiçbir şekilde geçit vermeyeceğimizi ağaçlarımıza ve yaşam alanlarımıza dokundurmayacağımızı ve ilgili birimlerden hukuk çerçevesi içinde hesap soracağımızı kamuoyunun dikkatine sunmak istiyorum” dedi.
YEŞİL ARTVİN DERNEĞİ VALİ CİRİT’İ MAKAMINDA ZİYARET ETTİ DERNEK, CERATTEPE’DEKİ GELİŞMELERİ VE HALKIN ENDİŞELERİNİ AKTARDI
Cerattepe mücadelesinde Artvin halkının kurduğu, Artvin’in en büyük doğa ve çevre koruma platformu görevini 20 yıldır başarıyla gerçekleştiren ve geçtiğimiz günlerde Türkiye Barolar Birliği tarafından verilen Türkiye’nin en büyük çevre ödülü olan Avukat Noyan Özkan Çevre Ödülü alan Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu, siyasi parti ve STK temsilcileri Vali Kemal Cirit’i makamında ziyaret etti.
Vali Cirit, heyeti Valilik küçük toplantı salonunda kabul ederek yaklaşık 2 saat görüştü.
ARTVİN 1990’DA OLDUĞU GİBİ 2015’TE DE MADENE HAYIR DİYOR
26 Haziran Cuma günü öğleden sonra gerçekleşen görüşmede maden şirketinin konkasör tesisi ve teleferik hattı kurmak için çalışmaya başlayacağı duyumu üzerine Ceratepe’de başlayan nöbetler ve halkın endişeleri dile getirildiği belirtildi. Vali Cirit’e, henüz dava sonuçlanmadan maden şirketinin ısrarla konkasör tesisleri ve teleferik projesi ile alana adım atmak istediğini söyleyen Karahan, buna Artvin halkının 1990’ların başında olduğu gibi bugünde karşı olduğu aktardı.
SAYIN VALİMİZE ENDİŞELERİMİZİ AKTARDIK
Neredeyse tüm vali ziyaretlerini haber yaparak Valilik Resmi sitesine koyan Valilik basınında olmadığı, basına kapalı gerçekleşen ziyaret sonrası bir açıklama yapan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, “Biz Yeşil Artvin Derneği yönetim kurulu, siyasi parti ve STK temsilcileri olarak, Sayın Vali’mize son gelişmelerden sonra duyduğumuz rahatsızlığımızı ve de endişelerimizi anlattık, aktardık.
ŞU ANDA ARTVİN HALKI MAHKEMENİN EN SON VERDİĞİ KARARINDA “YA ARTVİN YA MADEN KARARINDAN SONRA “ARTVİN” DİYEREK YAĞMURDA, ÇAMURDA, DOLUDA NÖBET TUTUYOR
Şu anda Artvin halkı sırayla yağmur, çamur, dolu demden nöbet tutuyor. Çünkü burası Artvin’in canı, bedeni, ruhu, geçmişi, geleceğidir. Bu bir var oluş, yok oluş meselesidir. Bunu biz demiyoruz. Bilimsel raporlar, mahkeme karaları devletin mührü ile söylüyor. ÇED’lerde şunu bunu düzeltin demiyor; “Ya Artvin, Ya maden tercihinden açıkça söz ediyorsa, siz olsanız ne yaparsınız.” dedi.
“ARTVİN İÇİN DUYDUĞUMUZ ENDİŞELERİMİZİ BİR KERE DAHA ANLATTIK”
Bu bizim Cerattepe’de ikinci nöbete başlayışımız. Artvin halkı orada sırayla gönüllü olarak, Cerattepe’yi, ağaçları, Kafkasör’ü, Hatila Milli Parkı’nı dolayısıyla Artvin’i korumak için nöbet tutuyor. Biz Yeşil Artvin Derneği olarak Artvin’in en büyük doğa ve çevre koruma platformu durumundayız. Biz 11 kişilik bir heyetle Sayın Vali’mize durumu izah etik. Bu 11 kişi şahıs olarak değil, kurumlarını temsilen geldi. Örneğin Esnaf Odaları Birliği Başkanı Demirhan Elçin veya ATSO Başkanı Kurtul Özel endişelerini sadece şahsi olarak değil, kurumu adına dile getirmiştir. Artvin’in olumsuz etkilenmesi halinde burada iş yapan esnaf adına konuştular. Siyasi parti temsilcileri aynı şekilde partileri adına endişelerini dile getirdi.
DERNEĞİMİZİN KURULUŞUNDA 20 YIL ÖNCEKİ VALİMİZİN BÜYÜK DESTEKLERİ OLMUŞTU. CERATTEPE-VALİLİK RAPORUNU RESMİ GAZETE’DE YAYINLATMIŞTI
Biz Sayın Vali’mize durumu aktardık. Burada şunu basın yoluyla tüm kamuoyuna aktarmak isterim; Bu dava Neşe Karahan, A partisi, B STK’sı, C kurumunun sorunu değil. Bakın bu komple Artvin’i olumsuz etkileyecek, büyük bir Artvin sorunudur. Var oluş, yok oluş haykırmasıdır. Bir şeyi daha hatırlatmak isterim ki; Yeşil Artvin Derneği’nin kurulmasını 20 yıl önce burada valilik yapan çok değerli bir valimiz önermiş ve sağlamıştır. O valimizin döneminde Cerattepe’de madenciliğin yapılamayacağının raporları hazırlatılmış ve Resmi Gazete’de yayınlatılmıştır.
Biz Sayın Vali’mize biraz da bu tarihi gerçekten yola çıkarak gittik. Çünkü bir ilin valisi o ilde kaldığı sürece, görev yaptığı sürece Ankara ile Artvin arasında doğru bilgi ve iletişim sağlar. O dönemin valisi Sayın Selahattin Onur, burada madenciliğin yapılamayacağını, arazi şartlarını, coğrafik durumunu uzmanlara raporlayarak o dönemin iktidarına bildirmiş ve Resmi Gazete’de yayınlatmıştı. Çünkü Ankara Cerattepe’yi bilemez, Artvin’i bilemez. Masada düz ve sorunsuz görünen yerler tam aksine sarp ve çok büyük sorun olabilir. Bunun en bariz örneği Cerattepe’dir. Cerattepe’yi görenlerin ağzı açık kalıyor. Burada nasıl böyle bir projede diretilir diye zaman zaman görevleri bittikten sonra itiraf etmişler ve mücadeleye devam edilmesini önermişlerdir.
KAFKASÖR FESTİVALİ’NDE YÜZLERCE GAZETECİ BURADAKİ DOĞAYI GÖRDÜ, ARTVİN’İ GÖRDÜ. FESTİVAL BİKTİ, ŞİMDİ KAFKASÖR ZAMANI GEÇTİ DE KONKASÖR ZAMANI MI OLDU?
Şimdi yukarıda Konkasör tesisleri ve teleferik projesi başlatmak için harekete geçmek istiyorlar. Daha 15 gün önce Artvin’in en büyük festivali olan Kafkasör Şenlikleri’nin yapıldığı yerin hemen üstünde devasa ölçülerde bir konkasör tesisleri ve teleferik yapmak için geleceklermiş. Oysa bu güzellikleri o festivalde yüzlerce gazeteci gördü. Yazacaklar, anlatacaklar. Ama ne yazık ki hemen akabinde oradaki doğayı mahvedecek ilk adımı atmak için geliyorlar. Biz buna asla müsaade edemeyiz. Bize bu mirası emanet eden ecdadımıza, varisimiz, geleceğimiz çocuklarımıza ne diyeceğiz? Artvin’de mezarı olan büyüklerimizin kemikleri sızlar, çocuklarımız her zaman bize beddualar eder.
ÇÜNKÜ MADENCİNİN GİRDİĞİ HİÇBİR YER YÜZ YILLARCA İFLAH OLMAZ.
Bizim tek derdimiz var. Artvin’i, yaşam alanlarımızı, doğayı, geçmişimizi, geleceğimizi korumak. Bundan başka hiçbir şeyle ilgilenmiyoruz. Buradan şu kadar maden çıkacakmış, 80-100 kişi çalışacakmış, çok az zarar verilecekmiş, kapalı galeri yöntemiyle çalışacaklarmış, bunlar bizim anlayacağımız ifadeler değil. Bunlar hikâyeden ibaret. Biz gerçeği biliyoruz. Kimse masal anlatmasın. Biz şunu çok iyi biliyoruz ki; madencinin girdiği hiçbir yer yüz yıllarca iflah olmaz.
ARTVİN MADEN KONUSUNDA ÇOK TECRÜBELİOLUP AĞIR BEDELLER ÖDEMİŞ BİR İLDİR
Artvin bu konuda çok tecrübeli bir ildir. Yukarı Hod’da, Sinkot’da, Murgul-Damar’da maden alanlarını biliyoruz, görüyoruz. Doğa asla eski haline, geriye dönmez, ölen insan nasıl bir daha dirilmiyorsa, maden alanları da sonsuza dek yok oluyor. Kimse bizi kandırmaya kalkmasın. Tek isteğimiz var. Yerli-yabancı, Artvinli, Edirneli, işbirlikçi maden şirketleri burayı unutsunlar. Empati kursunlar, kendilerini hemen aşağıda yaşayan bebe, nine dede, yaklaşık 40 bin insanın yerine koysunlar. Ondan sonra buraya talip olmaya kalkışsınlar. Bir kere daha haykırıyoruz ki;
“CERATTEPE-ARTVİN MADEN ALANI DEĞİL, YAŞAM ALANIDIR”
Burası maden alanı değil, yaşam alanıdır. Üstü altından çok çok kıymetlidir. Boğası kadar doğası da vazgeçilmez ve çok önemlidir. Burada ısrarla madenciliğin yapılmasında en büyük sorumluluğu bulunan Siyasi iktidar sahipleri, maden şirketi sahipleri, ara sıra buraya havadan veya karadan baktıklarında, Ankara’da veya süslü ofislerinde oturduğu yerden bakan biri gibi değil, Artvin insanı gibi ciğeri yanarak baksınlar. Cerattepe maden alanı değil yaşam alanıdır. Yaşam alanı sigortasıdır.
MADEN ŞİRKETLERİ HEP OLDUBİTTİYE GETİRMENİN ÇABASI İÇİNDE OLDULAR!
Cerattepe defterini kapatmadıkları sürece, bu mücadelemiz devam edecek. Biz kanunsuz, hukuksuz hiçbir şey yapmadık. Ancak maden şirketleri hep hukuk süreci içinde alelacele davranışlar sergiledi. Oldu bittiye getirmeye çalıştı. Cerattepe’de 2008 yılında bin 700 ağacı bu şekilde yok etmişlerdi. Bugün yaşadığımız olay tam da budur.
MADEN ŞİRKETİ DE HUKUKA BİZİM GİBİ SAYGI GÖSTERSİN
Henüz dava devam ediyor, sonuçlanmamış, bu yeni ÇED’leri de mahkemeye gidiyor. Ama onlar acele ediyor. Hukuka bizim gibi saygı göstermiyorlar. Bizi uyaran kolluk mensuplarının, ili idare edenlerin onlara da bir uyarı yapma görevi yok mudur? Henüz davası devam eden bir alana nasıl giriyorsunuz demesi gerekmez mi? ÇED’in anlamı Çevresel Etki Değerlendirmesi değil mi? Burada doğa, insan, yaşam alanları bilimsel raporlar ve mahkeme kararlarında tercih noktasına kadar olumsuz etkileniyorsa o zaman burada nasıl madencilik yapacaklarını düşünüyorlar. O zaman ÇED’in ne anlamı var? Biz Sayın Vali’mizle yaptığımız görüşmede yaklaşık 2 saat bunları anlattık. Bizim için başka Artvin yok. Herkesin bunu çok iyi anlamalarını bekliyoruz.” dedi.