İş Değiştirme Zamanı
Aynı yerde mi sayıyoruz?
Eğer işimiz bize yeni bir şeyler öğretebiliyorsa; yani geliştiğimizi hissediyorsak, eğer biz işimize bir şeyler kattığımızı düşünüyorsak; yani hem gelişiyor hemde geliştiyorsak o zaman değmeyin keyfimize.
Ama buna rağmen hala seneler önce işe ilk girdiğimizdeki halimizden hem beceri bakımından gelişme hem işimize yönelik geliştirme hem de sahip olduğumuz pozisyon yönünden bir arpa boyu dahi yol ilerleyemediysek;
Yeni ufuklara yelken açmamız doğru olacaktır.
Kendimizi değersiz mi hissediyoruz?
Harika bir iş/işler çıkarıp yeri gelip patronlarımızın koltuğunu kendi çabamızla, kendi becerilerimizle, kendi işimiz değilken veya kendimizi riske atarak kurtarmamıza rağmen, bedava mükafatlandırma aracı olan takdirin bile bizden sakınılması özgüvenimizi kaybetmemize neden olur.
Takdir edilmediğimizde mutsuz, enerjisi düşük ve çalışma isteği yok olmuş birine dönüşürüz. Sırtımızı sıvazlayan birilerinin olması her daim çalışma şevkimizi arttırır değerli olduğumuzu hissetmiyorsak;
Durmak için bir nedenimiz daha eksilmiş demektir.
Maaşımız yetersiz mi geliyor?
Para her şey değildir ancak faturalarımızı ödememiz gerek. Dahası, değerli hissetmemizi sağlayan etmenlerden biri de maaş günlerinde hesabımıza yatan miktardır.
Çalıştığımızın görülmesinin bir göstergesi olarak da iş yerine/işe bulunduğumuz katkı ölçüsünde, öyle her Allah’ın günü de değil belli periyotlarla zam, prim gibi parasal olarak patronlarımızın bizi ödüllendirmesini isteriz. Bizim pozisyonumuzdaki diğer kişilerin ne kadar kazandığını, işe ne kattığını ve ne şartlarda yaşadığını inceledikten sonra maaşımızın az mı çok mu olduğuna karar verelim. Ortalamanın altındaysak;
O şirketten ayrılma zamanı gelmiş demektir.
Yeterli kaynağımız yok mu?
Bize önemli bir iş veriliyorsa ve işin etkili yapılması bekleniyorsa bunu gerçekleştirebilmemiz için yeterli kaynağımızın olması gerekir.
Bu kaynaklar; ekip, bütçe, yapılan işe göre değişen en basiti bir ofis çalışması için bilgisayar, yazıcı, kağıt, dış saha görevi için yürür vaziyette araba benzeri kullanılır varlıklar vs. gibi. Fakat işin ihtiyacı kaynaklar sağlanmıyorsa sağlam bir iş çıkarmamız beklenemez. Ancak beklentilerin bir türlü düşmediği bir ofis ve kısıtlı kaynaklar söz konusu ise;
Başka yerlerde şansımızı denemenin zamanı gelmiştir.
Gemi batıyor mu?
Güvertede çatlaklar var, çatlaklar gittikçe artıyor ve gemi dışarısındaki suyu içerisine alıyor, bizde ekibimizle çalışma arkadaşlarımızla birlikte elimizden gelenin daha fazlasını yapıyoruz ama kaptanların tutumuna bakıyoruz gık yok, içinde bulunduğumuz geminin çevresindeki suların darbeleri de sertleşti ve anlıyoruz ki gemimiz batmaya mahkum? En sona kalanlardan olmak zorunda değiliz.
Ceketimizi alıp çıkma vakti gelmiştir.
Burada Winston Churchill’in partisinden ayrılıp diğer partiye geçen üyeleri için söylediği bir sözü hatırlatmak istedim: “batan bir gemiyi önce fareler, en son kaptanlar terk edermiş derler ama batan bir gemiye doğru yüzen fareleri ilk defa izliyorum”.
Geciktirmekek lazım ,demir alma vakti gelmişse batık koyundan.