Nuh Filmi ve Kuranı Kerimde ki Gerçek Nuh
Benim Puanım: 1 / 10 IMDB Puanı: 6,7 / 10 Vizyon Tarihi: 03 Nisan 2014 Yapımı: 2014 – ABD Tür: Dram, Fantastik Süre: 130 Dak. Yönetmen: Darren Aronofsky Oyuncular: Russell Crowe, Jennifer Connelly, Anthony Hopkins, Emma Watson, Logan Lerman Seslendirenler: Frank Langella Senaryo: Darren Aronofsky Yapımcı: Darren Aronofsky, Arnon Milchan
Hz. Muhammed ( S.A.V. ) ‘e indirilen, Müslümanlığın bir numaralı kaynak kitabı Kuranı Kerimde yer alan Hz. Nuh, Hz. Nuh’un ailesi, Nuh Kavmi, arada geçen diğer olaylar… Nuh Tufanı, Nuh Tufanından sonra yaşananlar… ile Hz. Nuh’un gemi inşa etmesi, her hayvandan bir erkek bir dişi olmak üzere birer çiftin gemiye binmesi ve bardaktan boşalırcasına yağmur yağması sahneleri dışında alakası olmayan bir film.
Allahü Teala ile meşgul olan, ilahi feyizlerle sevinç bulan kimse anlamına gelen Neciyullah ünvanına sahip, beş Ülülazm peygamberden biri olan Hz. Nuh Yahudilik, Musevilik, Hristiyanlık dinlerinde de gayet iyi bilinmektedir. Bence Hz. Nuh’u konu alan bu film sadece Hz. Nuh’un ismini ve dindeki yerini kullanarak gişe yapmayı hedef almıştır.
Kuranı Kerimde Hz. Nuh, Hz. Nuh’un ailesi, Nuh Kavmi ve Nuh Tufanı ile ilgili ayetler.
004 – Nisa Suresi, Kadınlar Suresi
163. Biz, Nuh’a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyüb’e, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da vahyetmiştik. Davud’a da Zebur vermiştik.
006 – Enam Suresi
84. Biz ona İshak’ı ve Yakub’u armağan ettik. Hepsini hidayete erdirdik. Daha önce Nuh’u da hidayete erdirmiştik. Zürriyetinden Davud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yusuf’u, Musa’yı ve Harun’u da. İyilik yapanları işte böyle mükafatlandırırız.
007 – Araf Suresi
59. Andolsun, Nuh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik de, “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin için O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Şüphesiz ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum” dedi.
60. Kavminin ileri gelenleri, “Biz seni açıkça bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.
61. (Nuh onlara) şöyle dedi: “Ey kavmim! Bende herhangi bir sapıklık yok. Aksine ben, alemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim.”
62. “Ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ediyorum ve size nasihat ediyorum. Sizin bilmediğiniz şeyleri de Allah tarafından gelen vahiy ile biliyorum.”
63. Sizi uyarması ve sizin de Allah’a karşı gelmekten sakınıp rahmete ulaşmanız için, içinizden bir adam aracılığı ile Rabbinizden size bir zikir (vahiy ve öğüt) gelmesine şaştınız mı?
64. Derken kavmi onu yalanladı. Biz de onu ve gemide onunla beraber bulunanları kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Çünkü onlar (vicdanları hakka kapalı) kör bir kavim idiler.
69. “Sizi uyarması için içinizden bir adam aracılığıyla Rabbinizden size bir zikir (vahy ve öğüt) gelmesine şaştınız mı? Hatırlayın ki, Allah sizi Nuh kavminden sonra onların yerine getirdi ve sizi yaratılış itibariyle daha güçlü kıldı. Allah’ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa eresiniz.”
009 – Tevbe Suresi, Tövbe Suresi
70. Onlara kendilerinden öncekilerin; Nuh, Ad ve Semud kavimlerinin; İbrahim’in kavminin; Medyen halkının ve yerle bir olan şehirlerin haberleri ulaşmadı mı? Peygamberleri onlara apaçık mucizeler getirmişti. (Ama inanmadılar, Allah da onları cezalandırdı.) Demek ki Allah onlara zulmediyor değildi, ama onlar kendilerine zulmediyorlardı.
010 – Yunus Suresi
71. Nuh’un haberini onlara oku. Hani o, bir vakit kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Eğer benim konumum ve Allah’ın ayetleriyle öğüt vermem size ağır geliyorsa, (biliniz ki) ben sadece Allah’a dayanıp güvenmişim. Artık siz de (bana) ne yapacağınızı ortaklarınızla beraber kararlaştırın ki, işiniz size dert olmasın! Bundan sonra bana hükmünüzü uygulayın; bana mühlet de vermeyin!
72. Eğer yüz çeviriyorsanız, sizden zaten hiçbir ücret istemedim. Benim ücretim, ancak Allah’a aittir. Bana müslümanlardan olmam emredildi.”
73. Onu yine de yalanladılar. Biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık ve onları ötekilerin yerine geçirdik. Ayetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Bak, uyarılan (fakat söz anlamayan)ların sonu nasıl oldu!
011- Hud Suresi
25. Andolsun, biz Nuh’u kavmine peygamber olarak gönderdik. Onlara şöyle dedi: “Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
26. “Allah’tan başkasına ibadet ve kulluk etmeyin. Doğrusu ben sizin adınıza elem dolu bir günün azabından korkuyorum.”
27. Kavminin inkar eden ileri gelenleri, “Biz, senin ancak bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz. İlk bakışta sana uyanların da ancak en aşağılıklarımızdan ibaret olduğunu görüyoruz. Sizin bize karşı herhangi bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine sizin yalancı kimseler olduğunuzu sanıyoruz” dediler.
28. Nuh dedi ki: “Ey Kavmim! Söyleyin bakalım; şayet ben Rabbimden gelen apaçık bir delil üzerinde isem ve O, kendi katından bana bir rahmet vermiş de siz ona karşı kör kalmışsanız, onu istemediğiniz halde, biz sizi ona zorlayacak mıyız?”
29. “Ey kavmim! Buna karşı ben sizden herhangi bir mal da istemiyorum. Benim mükafatım ancak Allah’a aittir. Ben o iman edenleri (teklifinize uyarak) kovacak da değilim. Çünkü onlar Rablerine kavuşacaklardır. Fakat ben sizin bilgisizce davranan bir toplum olduğunuzu görüyorum.”
30. “Ey kavmim! Eğer ben onları kovarsam, beni Allah’tan kim koruyabilir? Hiç düşünmüyor musunuz?”
31. Size ben, “Allah’ın hazineleri yanımdadır”, demiyorum; gaybıda bilmem. “Ben bir meleğim” de demiyorum. Sizin hor gördüğünüz kimseler için, “Allah, onlara asla hiçbir hayır vermez” de diyemem. Allah, onların içlerindekini daha iyi bilir. Böyle bir şey söylersem, o zaman ben gerçekten zalimlerden olurum.
32. Dediler ki: “Ey Nuh! Bizimle tartıştın ve tartışmayı uzattın. Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi kendisiyle bizi tehdit ettiğin azabı getir.”
33. Nuh dedi ki: “Onu size, dilerse ancak Allah getirir ve siz (Allah’ı) aciz bırakamazsınız.”
34. Ben size öğüt vermek istesem de, eğer Allah sizi azdırmak istemişse, öğüdüm size fayda vermez. O, sizin Rabbinizdir ve O’na döndürüleceksiniz.
35. (Ey Muhammed!) Yoksa “Onu (Kur’an’ı) kendisi uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Eğer onu uydurmuşsam, suçum bana aittir. Ben de sizin işlemekte olduğunuz suçlardan uzağım.”
36. Nuh’a vahyolundu ki: “Kavminden daha önce iman etmiş olanlardan başka, artık hiç kimse iman etmeyecek. O halde, onların yapmakta oldukları şeylerden dolayı üzülme.”
37. “Gözetimimiz altında ve vahyimize göre gemiyi yap. Zulmedenler hakkında bana bir şey söyleme. Çünkü onlar suda boğulacaklardır.”
38. (Nuh) gemiyi yapıyordu. Kavminden ileri gelenler her ne zaman yanına uğrasalar, onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: “Bizimle alay ediyorsanız, sizin bizimle alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz.”
39. Artık, geldiği kimseyi rezil eden azabın kime geleceğini, kimin üzerine sürekli bir azabın ineceğini ileride anlayacaksınız.
40. Nihayet emrimiz gelip, tandır kaynamaya başlayınca (sular coşup taşınca) Nuh’a dedik ki: “Her cins canlıdan (erkekli dişili) birer çift, bir de kendileri hakkında daha önce hüküm verilmiş olanlar dışındaki ailen ile iman edenleri ona yükle.” Ama, onunla beraber sadece pek az kimse iman etmişti.
41. (Nuh), “Binin ona. Onun yüzüp gitmesi de durması da Allah’ın adıyladır. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” dedi.
42. Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nuh, ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna, “Yavrucuğum, bizimle beraber sen de bin, inkarcılarla birlikte olma” diye seslendi.
43. O, “Ben, kendimi sudan koruyacak bir dağa sığınacağım” dedi. Nuh, “Bugün Allah’ın rahmet ettikleri hariç, O’nun azabından korunacak hiç kimse yoktur” dedi. Derken aralarına dalga giriverdi de oğlu boğulanlardan oldu.
44. “Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cudi’ye oturdu ve “Zalimler topluluğu, Allah’ın rahmetinden uzak olsun!” denildi.
45. Nûh, Rabbine seslenip şöyle dedi: “Rabbim! Şüphesiz oğlum da ailemdendir. Senin vaadin elbette gerçektir. Sen de hükmedenlerin en iyi hükmedenisin.”
46. Allah, “Ey Nuh! O, asla senin ailenden değildir. Onun yaptığı, iyi olmayan bir iştir. O halde, hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi benden isteme. Ben, sana cahillerden olmamanı öğütlerim” dedi.
47. Nuh, “Rabbim! Şüphesiz ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana acımazsan, şüphesiz ziyana uğrayanlardan olurum” dedi.
48. Ona denildi ki: “Ey Nuh! Sana ve seninle birlikte bulunanlardan birçok ümmete bizden esenlik ve bereketlerle (gemiden) in. Daha birtakım ümmetler de olacak ki, biz onları (dünyada) yararlandıracağız. Sonra da bizden kendilerine elem dolu bir azap dokunacak.”
49. İşte bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun, ne de kavmin. O halde sabret. Çünkü (iyi) sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanların olacaktır.
89. “Ey Kavmim! Bana karşı olan düşmanlığınız, Nuh kavminin, veya Hud kavminin, yahut Salih kavminin başına gelenin benzeri gibi bir felaketi sakın sizin de başınıza getirmesin. (Ve unutmayın ki) Lut kavmi sizden uzak değildir.”
014 – İbrahim Suresi
9. Sizden önceki Nuh, Ad, ve Semud kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin –ki onları Allah’tan başkası bilmez- haberi size gelmedi mi? Onlara peygamberleri mucizeler getirdiler de onlar (öfkeden parmaklarını ısırmak için) ellerini ağızlarına götürüp, “Biz sizinle gönderileni inkar ediyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de derin bir şüphe içindeyiz” dediler.
017 – İsra Suresi, Gece Yürüyüşü Suresi, Miraç
3. Ey kendilerini Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin çocukları! Gerçek şu ki, o çok şükreden bir kuldu.
17. Nuh’tan sonra da nice nesilleri helak ettik. Kullarının günahlarını hakkıyla bilici ve görücü olarak Rabbin yeter.
019 – Meryem Suresi
58. İşte bunlar, Adem’in ve Nuh ile beraber (gemiye) bindirdiklerimizin soyundan, İbrahim’in, Yakub’un ve doğru yola iletip seçtiklerimizin soyundan kendilerine nimet verdiğimiz nebilerdir. Kendilerine Rahman’ın ayetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.
021- Enbiya Suresi, Peygamberler Suresi
76. (Ey Muhammed!) Nuh’u da hatırla. Hani o daha önce dua etmişti de biz onun duasını kabul ederek, kendisini ve ailesini o büyük sıkıntıdan (tufandan) kurtarmıştık.
77. Ayetlerimizi yalanlayanlara karşı ona yardım etmiştik. Şüphesiz onlar kötü bir toplumdu. Bu yüzden biz de onları topyekün suda boğduk.
022- Hac Suresi, Ziyaret Suresi
42. Ey Muhammed! Eğer seni yalanlarlarsa bil ki, onlardan önce Nuh, Ad ve Semud kavimleri de (peygamberlerini) yalanlamışlardı.
023 – Müminun Suresi, Müminler Suresi
23. Andolsun biz, Nuh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik de, “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin O’ndan başka hiçbir ilahınız yoktur. Allah’a karşı gelmekten hala sakınmaz mısınız?” dedi.
24. Bunun üzerine kendi kavminden inkâr eden ileri gelenler şöyle dediler: “Bu ancak sizin gibi bir beşerdir, size üstünlük taslamak istiyor. Eğer Allah dileseydi, bir melek gönderirdi. Biz önceki atalarımızdan böyle bir şey duymadık.”
25. “Bu, ancak cinnet getirmiş bir adamdır. Öyle ise bir müddet onu gözetleyiniz.”
26. (Nûh), “Rabbim! Beni yalanlamalarına karşı bana yardım et!” dedi.
27. Bunun üzerine Nuh’a, “Bizim gözetimimiz altında ve vahyimize göre o gemiyi yap” diye vahyettik. “Bizim emrimiz gelip de tandır kaynamaya başlayınca, (sular coşup taştığında Nuh’a) dedik ki: “Her cins canlıdan (erkekli dişili) birer çift, bir de kendileri aleyhinde daha önce hüküm verilmiş olanlardan başka aileni gemiye al ve zulmeden kimseler hakkında bana hiç yalvarma! Şüphesiz onlar suda boğulacaklardır.”
28. Sen ve beraberindeki kimseler, gemiye bindiğiniz zaman: “Bizi zalim kavmin elinden kurtaran Allah’a hamd olsun” de.
29. Yine de ki: “Ey Rabbim! Beni bereketli bir yere kondur. Sen, konuk edenlerin en hayırlısısın.”
30. Şüphesiz bu olayda ibretler vardır. Biz gerçekten (kullarımızı) imtihan ederiz.
025 – Furkan Suresi, Hak ile Batılı Ayıran Suresi
37. Nuh kavmini de, Peygamberleri yalanladıkları vakit suda boğduk. Onları insanlara bir ibret yaptık ve zalimlere elem dolu bir azap hazırladık.
026 – Şuara Suresi, Şairler Suresi
105. Nuh’un kavmi de Peygamberleri yalanladı.
106. Hani kardeşleri Nuh, onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”
107. “Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”
108. “Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”
109. “Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak alemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.”
110. “O halde, Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!”
111. Dediler ki: “Sana hep aşağılık kimseler uymuş iken, biz hiç sana inanır mıyız?”
112. Nuh, şöyle dedi: “Onların yaptıklarına dair benim ne bilgim olabilir?”
113. “Onların hesaplarını görmek ancak Rabbime aittir. Bir anlayabilseniz!”
114. “Ben inananları kovacak değilim.”
115. “Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”
116. Dediler ki: “Ey Nûh! (Bu işten) vazgeçmezsen mutlaka taşlananlardan olacaksın!”
117. Nûh, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı.”
118. “Artık onlarla benim aramda sen hükmet. Beni ve benimle birlikte olan mü’minleri kurtar.”
119. Derken biz onu ve beraberindekileri dolu geminin içinde (taşıyıp) kurtardık.
120. Sonra da geride kalanları suda boğduk.
121. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.
029 – Ankebut Suresi, Örümcek Suresi
14. Andolsun, biz, Nuh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik. O da dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. Neticede onlar zulümlerini sürdürürlerken tufan kendilerini yakalayıverdi.
15. Biz de onu (Nuh’u) ve gemide bulunanları kurtardık ve bunu alemlere bir ibret kıldık.
033 – Ahzab Suresi, Gruplar Suresi
7. Hani biz peygamberlerden sağlam söz almıştık. Senden, Nuh’tan, İbrahim, Musa ve Meryem oğlu İsa’dan da. Evet biz, onlardan sapa sağlam bir söz almıştık.
037 – Saffat Suresi, Saf Bağlayanlar Suresi
75. Andolsun, Nuh bize dua edip seslenmişti. Biz ne güzel cevap vereniz!
76. Onu ve ailesini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
77. Onun neslini yeryüzünde kalanlar kıldık.
78. Sonradan gelenler arasında ona güzel bir ad bıraktık.
79. Alemler içinde Nuh’a selam olsun!
80. İşte biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız.
81. Çünkü o, bizim mü’min kullarımızdandı.
82. Sonra biz, diğerlerini suda boğduk.
83. Şüphesiz İbrahim de O’nun taraftarlarından idi.
038 – Sad Suresi
2. Fakat inkar edenler bir büyüklenme ve ayrılık içindedirler.
040 – Mümin Suresi, Gafir Suresi, İnanan, Bağışlayan Suresi
5. Onlardan önce Nuh’un kavmi ve onlardan sonra gelen topluluklar da yalanlamıştı. Her ümmet kendi peygamberini yakalayıp cezalandırmaya azmetmişti. Hakkı yok etmek için batıl şeyler ileri sürerek tartışmışlardı. Bu yüzden onları kıskıvrak yakaladım. Benim cezalandırmam nasılmış, (gördüler)!
30,31. İman etmiş olan adam dedi ki: “Ey kavmim! Şüphesiz ben, Nuh kavmi, Ad kavmi, Semud kavmi ve onlardan sonra gelen toplulukların başına gelen olayların sizin de başınıza gelmesinden korkuyorum. Allah, kullarına asla zulmetmek istemez.”
042 – Şura Suresi, Danışma Suresi
13. “Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin!” diye Nuh’a emrettiğini, sana vahyettiğini, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya emrettiğini size de din kıldı. Fakat senin kendilerini çağırdığın şey (İslam dini), Allah’a ortak koşanlara ağır geldi. Allah, ona dilediğini seçer. İçtenlikle kendine yönelenleri de ona ulaştırır.
050 – Kaf Suresi
12,13,14. Onlardan önce Nuh kavmi, Ress halkı ve Semud kavmi, Ad ve Firavun, Lut’un kardeşleri, Eykeliler, Tübba’ın kavmi de yalanlamıştı. Bütün bunlar (kendilerine gönderilen) peygamberleri yalanladılar, böylece kendilerini uyardığım şey gerçekleşti.
051 – Zariyat Suresi, Rüzgar Suresi
46. Bunlardan önce de Nuh kavmini helak etmiştik. Çünkü onlar fasık bir toplum idiler.
053 – Necm Suresi, Yıldız Suresi
52. Daha önce de Nuh’un kavmini helak etmişti. Şüphesiz onlar daha zalim ve daha azgın kimselerdi.
054 – Kamer Suresi, Ay Suresi
9. Onlardan önce Nuh’un kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanlayıp “Bu bir delidir” dediler ve kulumuz (tebliğ görevinden) alıkonuldu.
10. O da Rabbine, “Ey Rabbim! Ben yenilgiye uğradım, yardım et” diye dua etti.
11. Biz de göğün kapılarını dökülürcesine yağan bir yağmurla açtık.
12. Yeryüzünü pınar pınar fışkırttık. Derken sular takdir edilmiş bir iş için birleşti.
13. Biz Nuh’u çivilerle perçinli levhalardan oluşan gemiye bindirdik.
14. Gemi, inkâr edilen kimseye (Nuh’a) bir mükâfat olarak gözetimimiz altında yüzüyordu.
15. Andolsun, biz onu (tufan olayını) bir ibret olarak bıraktık. Var mı düşünüp öğüt alan?
16. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (gördüler)!
057 – Hadid Suresi, Demir Suresi
26. Andolsun, biz Nuh’u ve İbrahim’i peygamber olarak gönderdik. Peygamberliği ve kitabı onların soylarına da verdik. Onlardan kimi doğru yola ermiştir, ama içlerinden birçoğu da fasık kimselerdir.
066 – Tahrim Suresi, Haram Suresi
10. Allah, inkar edenlere, Nuh’un karısı ile Lut’un karısını örnek gösterdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kişinin nikahları altında bulunuyorlardı. Derken onlara hainlik ettiler de kocaları, Allah’ın azabından hiçbir şeyi onlardan savamadı. Onlara, “Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin!” denildi.
071 – Nuh Suresi
Rahman ve Rahim olan Allah’ ın adıyla.
1. Şüphesiz biz Nuh’u, kavmine, “Kendilerine elem dolu bir azap gelmeden önce kavmini uyar” diye peygamber olarak gönderdik.
2. Nuh, şöyle dedi: “Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
3,4. “Allah’a ibadet edin. O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vakte kadar ertelesin. Şüphesiz, Allah’ın belirlediği vakit gelince ertelenmez. Keşke bilseydiniz.”
5. Nuh, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Gerçekten ben kavmimi gece gündüz (imana) davet ettim.”
6. Fakat benim davetim ancak onların kaçışını artırdı.”
7. “Kuşkusuz sen onları bağışlayasın diye kendilerini her davet edişimde parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, inanmamakta direndiler ve büyük bir kibir gösterdiler.”
8. “Sonra ben onları açık açık davet ettim.”
9. “Sonra, onlarla hem açıktan açığa, hem de gizli gizli konuştum.”
10. “Dedim ki: ‘Rabbinizden bağışlama dileyin; çünkü O, çok bağışlayıcıdır.’
11. ‘(Bağışlama dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin.’
12. ‘Sizi mallarla, oğullarla desteklesin ve sizin için bahçeler var etsin, sizin için ırmaklar var etsin.’
13. ‘Size ne oluyor da Allah için bir vakar (saygınlık, büyüklük) ummuyorsunuz?’
14. ‘Halbuki, O, sizi evrelerden geçirerek yaratmıştır.’
15. ‘Görmediniz mi, Allah yedi göğü tabaka tabaka nasıl yaratmıştır?’
16. ‘Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?’
17. ‘Allah, sizi (babanız Adem’i) yerden (bitki bitirir gibi) bitirdi (yarattı.)’
18. ‘Sonra sizi yine oraya döndürecek ve kesinlikle sizi (yeniden) çıkaracaktır.’
19,20. ‘Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz.”
21. Nuh, dedi ki: “Rabbim! Gerçekten onlar bana karşı geldiler, malı ve çocuğu ancak kendi hüsranını artıran kimselere uydular.”
22. “Bunlar da, çok büyük bir tuzak kurdular.”
23. “Şöyle dediler: ‘Sakın ilahlarınızı bırakmayın. Hele hele Vedd’i, Süvâ’ı, Yeğus’u, Ye’uk’u ve Nesr’i hiç bırakmayın.”
24. “Onlar gerçekten birçoklarını saptırdılar. (Rabbim!) Sen de bu zalimlerin sadece sapıklıklarını artır.”
25. Hataları (küfür ve isyanları) yüzünden suda boğuldular ve cehenneme sokuldular da kendileri için Allah’tan başka yardımcılar bulamadılar.
26. Nuh, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Kâfirlerden hiç kimseyi yeryüzünde bırakma!”
27. “Çünkü sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar; sadece ahlâksız ve kâfir kimseler yetiştirirler.”
28. “Rabbim! Beni, ana babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlerin de ancak helakini arttır.”
I simply want to say I’m newbie to blogging and honestly savored this website. Almost certainly I’m planning to bookmark your blog post . You amazingly come with remarkable writings. Appreciate it for revealing your webpage.
hi!,I like your writing very a lot! percentage we communicate more about your article on AOL? I require an expert in this house to solve my problem. Maybe that is you! Looking ahead to look you.
I truly appreciate this post. I have been looking everywhere for this! Thank goodness I found it on Bing. You have made my day! Thanks again!