Atatürk ve Uygarlık
Türk halkının mutluluğunu kendi mutluluğu olarak gören ve kendini onun hizmetkarı olarak değerlendiren büyük ATATÜRK’ün aşağıdaki sözleri ulusumuzun yolunu aydınlattığı gibi, ulusumuzu uygarlık yolunda geri koymaya çalışan düşünce sahiplerine de bir uyarı niteliği taşımaktadır. Türk ulusu bir bütün olarak aşağıdaki sözlerin anlamını idrak edip onun gereğini yaptığı gün hiç şüphesiz uygarlık aleminde rakipsiz olacaktır. Bundan şüphe duyanlar bilmelidir ki kendi yeteneklerini tanımayan ve kendisine güveni olmayanlardır:
“Ben sizin öz kardeşiniz, arkadaşınız, babanız gibi uygarım diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı fikriyle, zihniyetiyle uygar olduğunu ispat etmek ve göstermek zorundadır: Uygarım diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı aile hayatıyla, yaşayış şekliyle uygar olduğunu göstermek zorundadır. Sonuç olarak uygarım diyen Türkiye’nin gerçekten uygar olan halkı baştan aşağıya dış görünüşüyle bile uygar ve olgun insanlar olduğunu uygulamada da göstermek zorundadır.”
“Artık duramayız, kesinlikle ileri gideceğiz. Geriye ise hiç gidemeyiz. Çünkü ileri gitmeye mecburuz. Millet açıkça bilmelidir. Uygarlık öyle kuvvetli bir ateştir ki, ona ilgisiz kalanları yakar ve yok eder.”
“Uygarlığın coşkun seli karşısında direnmek boşunadır ve o, gafil itaatsizlere karşı çok amansızdır. Dağları delen, göklerde uçan, göze görünmeyen zerrelerden yıldızlara kadar her şeyi gören, aydınlatan, inceleyen uygarlığın güç ve yüceliği karşısında çağ dışı kalmış zihniyetlerle, ilkel, boş inançlarla yürümeye çalışan milletler yok olmaya veya hiç olmazsa esir olmaya ve aşağılanmaya mahkumdurlar.”
“Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz; en doğru, en hakiki yol, uygarlık yoludur. Uygarlığın emir ve isteklerini yapmak, insan olmak için yeterlidir.”
“Biz her araçtan yalnız ve ancak bir görüş açısından faydalanırız. O görüş şudur: Türk milletini, uygar dünyada lâyık olduğu yere ulaştırmak ve Türk Cumhuriyeti’ni sarsılmaz temelleri üzerinde, her gün, daha fazla kuvvetlendirmek… Ve bunun için de keyfî yönetim fikrini öldürmek…”