Kadın Hayata Anlam Katandır
İlk erkek yaratıldı, sonra kadın erkeğin kaburga kemiğinden,
Daha bir güzellik verildi, daha bir çekicilik katıldı vücuduna,
Bir şeyler verilirken bir şeyler alınarak oran erkeğinki ile aynı tutturuluyordu sanki,
Kaslarda güç yoktu, cesaret eksik bırakılmıştı, duygusallık ağır basıyordu, kalp yumuşaktı, kati iken – sonuç yine de ince ayrıntılar önem kazanıyordu…
Eş oldu erkeğe, erkek eşi olarak benimsedi onu, tamamladılar bir birlerini…
Tüm ağırlığına, büyük sorumluluğuna, yüksek şiddetteki acısına rağmen, can taşıyıp, hayat katar dünyaya… Ayaklarının altındadır da cennet!
Genlerine yazılı yetenekleri ile gelirler dünyaya; parmaklarınızı yiyeceğiniz yemekler, tertemiz yapılan bulaşık, çamaşır, bal dök yala misali pırıl pırıl evler, filinta gibi giyineceğiniz ütülü elbiseler, ne kadar haşarı ne kadar da gürültücü olursa olsun şefkatle sevgi ile günün 24 saati emek harcanılan bir can…
Yani biz bir var oluş kavgasının içerisinde dövüşüp durduğumuzu zannederken, hayata asıl anlamını katar onlar!
Kim ne derse desin birlikte yedik yasak meyveyi, onlara farklı gözle bakıp, farklı anlamlar yükleyip, bir şeyler için yaşam biçimlerini ölçüsüzce kısıtlamak yerine, erkekler olarak bizim kendimizi ehlileştirmemiz gerek.
8 Mart, bütün özel günlerde olduğu gibi temsili ama, gerçek değerinizin unutulmayacağı günlerin sizlerle olması temennilerimle, gününüz kutlu olsun…
benim için hergün kadınlar günü.yinede kutlu olsun.
abi mükemmel anlatmışsın.tşk ederiz. yüreğine sağlık