Soğuğunda Sıcaklığı Vardır
Bugün kış mevsiminin son günü, karla özdeşleşmiş olan ama karsız geçen 3 ayı daha geride bırakıyoruz… Dünya yaşlandı artık, hızlı bir şekilde yaşlanıyor, yaşlandıkça da unutkan oluyor işte; karı ara sıra salıverdi yeryüzüne, saldıktan sonra da hemen kesti zaten, hatırlayamadı ne yaptığını.
Kartopu savaşları yapılamadı; iki kale kurardık kardan, mühimmatımız kar toplarıydı, onlarla surları ateşe tutardık, kim kimin kalesini ele geçirir ise o kazanırdı. Kardan adamlar yapardık kendi boyumuzca, bu sene buralarda can bulamadılar, hatırlıyorumda babamla ilk kardan adam yapmaya çıktığımızda elime tükenmez kalem almıştım ağzını burnumu onun ile çizecektim:) çocukluk işte. Bata çıka yürümeyi severdim, severdik; açılmış yolda yürümezdik, karların içerisinden, okula da giderdik fırtına ki ne biçim olurdu aman Allah, ama geri kalmazdık okuldan okumaktan, sok severdik okulumuzu; şimdilerde küçük normal bir tabiat olatında bile tatirl okullar, dört gözle bekliyorlar tatilini okulun sanki çok dolu da müfredat…
Karayollarının sarı greyderlerinin, dozerlerinin yolu açtıklarını, hemen daha saat olmadan kapandıpını gördüğüm çok oldu.
TRT den hava durumu alışkanlık olmuştu, balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı hava tüm yurdu esir alırdı. …kar yağışlı denildiğinde ki sevincimi anlatamam!
Çatılar çökmesin diye bütün erkekler bir araya gelerek imece usulü dökverirlerdi bütün çatılardaki karları, kimin olursa olsun, çökmelerine izin verilmezdi evlerin çatılarının…
Oralet vardı sıcak sıcak, bardakta püfür püfür tüterdi, tadına doyamazdık; işte hatırımda kalan, şimdide olan gerçek bir marka…
Eğlenceydi kızma birader, tombala, daha da eğlenceliydi komşularda komşularla bir araya gelmek, büyükler bir tarafta, çocuklar bir tarafta çoğunlukla da onların arasında geçerdi kışlari TEK’ e arıza ihbarı yapılırdı ama sık boğaz edilmezdi, gaz lambası yakılırdı, yada lüx, sohbetle sıcak ta çayın eşliğinde koyulaşır koyulaşırdı…
Anneme tuzak kurmuştuk sözde, odun almaya gitmişti odunluğa mesafesi 200 metre falan vardı eve, hemen çıkmıştık kar iyi yağmıştı yüksek, eşmiştik sürekli gide gele sertleşmi yolu, üzerine ham kar örtmüştük, basınca ayağını hooooop düşecekti. Düş tümü düşmadi mi hatırlamıyorum ama, üzerinde karı görünce sormuştum da düştüm demişti…
Babamı sık boğaz ettiğimi de hatırlıyorum, kızak yaptırmıştım, ormancı arkadaşları gelmişti, kalabalıktı ev; hadi kaydır beni, hadi kaydır beni diye, onlardan bananeydi; çocukluk işte! Onlar gidince kaydırmıştı, ne büyük zevkti ama:)
Hep derlerdi de pek aldırmazdım; Nerede o eski günler, nerede…
Birde ağzımız açık yiyecek gibi, karı dilimizde eritirdik…
Güle Güle kış seneye yine gel karın da olsun yanında, iyi dinlenmeler.